Ben çeşitli zorluklar gördüm.
 - I have seen various difficulties.
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
 - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Acıya katlanmanın birçok yolu var.
 - There are various ways of enduring the pain.
Bu oda birçok amaçla kullanılır.
 - This room is used for various purposes.
Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
 - Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.
Değişik bilgiler topladı.
 - He collected various information.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
 - Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
 - Diplomats are allowed various privileges.