belki, belki

listen to the pronunciation of belki, belki
Türkçe - İngilizce
perhaps, maybe
belki
maybe

In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog. - Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.

Maybe this world is another planet's Hell. - Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.

belki
perhaps

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

I studied for perhaps two hours. - Belki iki saat boyunca ders çalıştım.

belki
perchance
belki
i dare say
belki de
it's possible that
belki de
maybe

Maybe Tom has problems. - Belki de Tom'un sorunları vardır.

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki
peradventure
belki
mayhap
belki
possibly

Can you possibly help me? - Belki bana yardımcı olabilirsiniz?

I can't possibly make lunch. - Belki öğle yemeği yapamam.

belki
contingently
belki
perhaps, maybe
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow. - Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.

She probably didn't have sex with him. - Belki de onunla seks yapmadı.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
garip belki ama
strangely enough
Türkçe - Türkçe

belki, belki teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal