Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know!
- Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!
Maybe Tom didn't see us.
- Belki de Tom bizi anlamadı.
Maybe Tom has problems.
- Belki de Tom'un sorunları vardır.
I can't possibly make lunch.
- Belki öğle yemeği yapamam.
Tom said that he couldn't possibly eat any more.
- Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.
She probably didn't have sex with him.
- Belki de onunla seks yapmadı.
I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.