Mister Petro and his wife love my children a lot; I love theirs a lot, too.
 - Bay Petro ve eşi çocuklarımı çok seviyor; ben de onunkileri çok seviyorum.
Mister Gipuzkoa won the title of Mister Spain in 1999.
 - Bay Gipuzkoa 1999 yılında Bay İspanya ünvanını kazandı.
Where do you want to go, sir?
 - Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
I am sorry, sir. We're closing early.
 - Üzgünüm bayım. Erken kapanıyoruz.
I'm not sure if it's a male or a female.
 - Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
 - Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
A true gentleman must not keep a lady waiting.
 - Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
Mr Hawk is a kind gentleman.
 - Bay Hawk bir tür beyefendi.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
 - Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
 - Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
 - Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
 - Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
That lady appears to be rich.
 - Şu bayan zengin görünüyor.
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
O kırmızı defne meyvesini seviyor.
 - She likes red bayberries.
O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
 - He kept the invaders at bay with a machine gun.
Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
 - The oil spill polluted the bay.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
 - You have only to push the button to open the bay window.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
 - We were granted the privilege of fishing in this bay.