bakarak

listen to the pronunciation of bakarak
Türkçe - İngilizce
at sight
looking

We stood looking at the beautiful scenery. - Biz güzel manzaraya bakarak ayakta durduk.

You can tell what a person is like by looking at his friends. - Bir kişinin nasıl biri olduğunu onun arkadaşlarına bakarak söyleyebilirsin.

glancıng
looking on
bakarak söylemek
sight read
bakarak söylemek
sight-read
bakarak çalmak
sight read
bak
check it out
bak
look at

As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds. - Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.

Every time I look at this picture, I think of my father. - Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Look in the mirror, pal. - Aynaya bir bak dostum.

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person. - Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.

bak
look after

Would you please look after my dog tomorrow? - Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?

I'll look after the children while you go shopping. - Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.

bak
{f} regarding
bak
{f} look

Many nights did he spend, looking up at the stars. - O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.

He looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

bak
{f} face

Seen at a distance, the rock looked like a human face. - Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

She has an absent look on her face. - Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

bak
have one's wits about one
l. gelecek zamanlara bakarak
l. Looking to the future time
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
gözünün içine bakarak utandırmak
outface
kıçına bakarak/baka baka empty-handed
with nothing to show for one's efforts
notaya bakarak okuma
sol fa
notaya bakarak okumak
sol fa
çocuğa bakarak aile yanında kalan kız
au pair girl
çocuğa bakarak aile yanında kalmak
au pair
İngilizce - İngilizce

bakarak teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
Türkçe - Türkçe
Göre
BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
İngilizce - Türkçe

bakarak teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi
bakarak