Tom asked God to forgive him.
- Tom, Tanrı'dan kendisini bağışlamasını istedi.
You want to donate money, don't you?
- Para bağışlamak istiyorsun, değil mi?
You want to donate money, don't you?
- Para bağışlamak istiyorsunuz, değil mi?
Have you ever donated blood?
- Sen hiç kan bağışladın mı?
Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.
- Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.
Pardon the interruption.
- Kesintiyi bağışlayın.
Pardon me for coming late.
- Geç kaldığım için bağışlayın.