Natto berbat kokuyor, ama lezzetli.
- Natto smells awful, but tastes delicious.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum.
- I said such horrible things to him. I feel so awful.
Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum.
- I feel awful about what I said.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Bu korkunç köpeği nereden buldun?
- Where did you find this awful dog?
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Tom çok yorgun görünüyor.
- Tom does seem awfully tired.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
İnsanların hakkımızda söylediklerinin doğru olduğunu bilmek ne kadar kötü!
- How awful to reflect that what people say of us is true!
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.