Almanca - Türkçe
auffallend teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- 'auffalınt göze çarpan, göze batan
- {'auffalınt} göze çarpan, göze batan
- dikkati çeken
- gözalıcı
- göze çarpıcı
- göz alıcı
- çarpıcı
İngilizce - Türkçe
auffallend teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- conspicuous
- {s} belli
- conspicuous
- (sıfat) belli, bariz, apaçık, göze çarpan, dikkat çekici, çarpıcı; cazip
- conspicuous
- göze çarpmak
- boldly
- güpegündüz
- boldly
- cesaretle
- conspicuous
- çarpıcı
- conspicuous
- dikkat çekici
Bu çok dikkat çekici değil.
-It's too conspicuous.
O, takım elbisesinin içinde dikkat çekiciydi.
-He was conspicuous in his suit.
- blazingly
- cayır cayır yanan
- boldly
- cesurca
Geminin görevi daha önce insanın gitmediği yerlere cesurca gitmek.
-The ship's mission is to boldly go where no man has gone before.
Cesurca denize atladım.
-I boldly jumped into the sea.
- boldly
- z. cesaretle
- boldly
- küstahça
Küstahça,bana soru sordu.
-Boldly, she asked me the question.
- conspicuous
- {s} göze çarpan
Hummer limuzinleri göze çarpan tüketimin nihai sembolüdür.
-Hummer limousines are the ultimate symbol of conspicuous consumption.
- conspicuous
- {s} cazip
- conspicuous
- dikkati çeken
- conspicuous
- {s} bariz
Deney bariz bir hataydı.
-The experiment was a conspicuous failure.
Onun alnındaki yara bariz.
-The scar on his forehead is conspicuous.
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
auffallend teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- conspicuous
- blazingly
- strikingly
- sticking out
- salient
- notable
- attracting attention
- boldly
- distinguishing yourself
- remarkable
- conspicuously
- flaringly
- striking
- eye-catching
- flamboyant
- flamboyantly
- pronounced
- striking feature
- auffallend angezogen/gekleidet sein
- to be loudly dressed