Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
- The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.
- Tom was walking slowly with his head down.
Balon yavaş yavaş indi.
- The balloon descended slowly.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
Yavaşça gözlerini kapadı.
- She slowly closed her eyes.
Lütfen daha yavaş konuşun.
- Speak slower, please.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
İşler gerçekten kesatlaştı.
- Business has really slowed down.
Bu günlerde iş çok kesat.
- Business is so slow these days.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
- The game was slow, and it was also boring.
Tom golf sever ama Mary onun yavaş ve sıkıcı olduğunu düşünüyor.
- Tom likes golf, but Mary thinks it's slow and boring.
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Can you speak more slowly?
Lütfen daha yavaş konuşun.
- Please speak more slowly.
Tom yavaşlamamı söyledi.
- Tom told me to slow down.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Speak more slowly, please!
- Speak more slowly, please.
Please speak more slowly.
- Please speak more slowly!
... of this, and I'm slowly getting kind of accustomed to ...
... about the growth of the economy? It's growing more slowly this year than last year, and ...