He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
She groped for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.
It goes without saying that honesty is the key to success.
- Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
John took a key out of his pocket.
- John cebinden bir anahtar çıkardı.
Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
- Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
Tom couldn't resist peeking through the keyhole.
- Tom anahtar deliğinden bakmaya direnemedi.
Tom tried to look through the keyhole, but couldn't see anything.
- Tom anahtar deliğinden bakmaya çalıştı fakat bir şey göremedi.
Tom sorted through his email messages using keyword searches.
- Tom anahtar kelime araştırmaları kullanarak e-posta mesajlarını içinden seçti.
You can use a keyword to help you remember complicated topics.
- Karmaşık konuları hatırlamanıza yardımcı olması için bir anahtar kelime kullanabilirsiniz.
The key word is equality.
- Anahtar sözcük eşitliktir.
Please bring the master key.
- Lütfen ana anahtarı getir.
Tom was lucky to find his keys.
- Tom anahtarlarını bulduğu için şanşlı.
Tom found the keys he thought he had lost.
- Tom kaybettiğini sandığı anahtarları buldu.
I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.