Sana bir iş teklif etmek istiyorum.
 - I'd like to offer you a job.
O, polise para teklif etmek nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı.
 - He was jailed for offering money to the police.
Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.
 - Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.
Tom'un tavernası da bir teslimat hizmeti sunmaya başladığından beri taverna telefon görüşmeleriyle dolup taşıyor.
 - Since Tom's Tavern has started offering a delivery service too, it has been flooded with phone calls.
Bir öneri sunmak istiyorum.
 - I'd like to offer a proposal.
Biz rekabetçi fiyatlandırma öneriyoruz.
 - We offer competitive pricing.
Biz bu yeni ürünleri liste fiyatının % 20 altında sunabiliriz.
 - We can offer these new products at 20% below list price.