Annem mutfakta bir önlük giyiyor.
- Mother is in the kitchen wearing an apron.
Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.
- Mary tied an apron around her waist and then took the turkey out of the oven.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Buraya yakın bir askeri üs var.
- There is a military base near here.
Onlar bazen beyzbol oynarlar.
- They sometimes play baseball.
Biz bazen eylemlerine dayalı olarak diğerlerini yargılarız.
- We sometimes judge others based on their actions.
Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı.
- Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.
Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi.
- The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.
Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.
- His conclusion is based on these facts.
Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır.
- His ideas are based on his experience.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
- Geometry is based on points, lines and planes.
Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- Our company's base is in Tokyo.
Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
- Corsairfly is an airline based in Paris.
The portion of a stage extending towards the audience beyond the proscenium arch in a theatre.