a quantity obtained by addition

listen to the pronunciation of a quantity obtained by addition
İngilizce - Türkçe

a quantity obtained by addition teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sum
{i} toplam

Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır. - In a closed system the sum of the contained energies remains constant.

Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır. - Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.

sum
tutar

Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı. - The sum came to over 20,000 yen.

sum
{i} adet
sum
para miktarı

Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek. - This sum of money won't go far.

Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz. - Even a large sum of money cannot take the place of a man's life.

sum
(the ile) toplam
sum
{i} netice
sum
a lump sum toptan para
sum
{i} doruk
sum
{i} özet

Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum. - I have read the article and now I am writing a summary.

Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin? - Can you briefly sum up what was said at the meeting?

sum
{i} zirve, doruk: It
sum
{i} meblağ

Chris'in geri ödemediği para büyük bir meblağ tutuyor. - The money that Chris has not paid back adds up to a large sum.

O ona önemli bir meblağ verdi. - He gave her a substantial sum.

sum
topla

Cesaretini topla ve gerçeği söyle. - Summon up your courage and tell the truth.

5 ve 3'ün toplamı 8'dir. - The sum of 5 and 3 is 8.

sum
{i} hesap
sum
a good round sum büyük bir meblâğ
sum
{i} yekun

1000 dolar büyük bir yekundur. - A thousand dollars is a large sum.

sum
en fazla miktar
sum
{i} toplam, yekûn, mecmu
sum
{i} sonuç

Sunumun içeriğini özetlemek ve bir sonuç çıkarmak istiyorum. - I want to summarize the content of the presentation and draw a conclusion.

sum
toplam, toplamak
İngilizce - İngilizce
Amount
sum
total
a quantity obtained by addition

    Heceleme

    a quan·ti·ty obtained by ad·di·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı kwäntıti ıbteynd bay ıdîşın

    Telaffuz

    /ə ˈkwäntətē əbˈtānd ˈbī əˈdəsʜən/ /ə ˈkwɑːntətiː əbˈteɪnd ˈbaɪ əˈdɪʃən/