a lover; a gallant; a beau

listen to the pronunciation of a lover; a gallant; a beau
İngilizce - Türkçe

a lover; a gallant; a beau teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

spark
kıvılcım

Yanan evden caddeye kıvılcımlar yağdı. - Sparks rained on the street from the burning house.

Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı. - The fatal stabbing was sparked by an argument that got out of control.

spark
(fiil) kıvılcım saçmak, ateşlemek, teşvik etmek, harekete geçirmek, uyandırmak (ilgi vb.), kur yapmak
spark
kıvılcım hasıl etme
spark
havalı
spark
ilgi uyandırmak
spark
elmas

Onun gözleri elmas gibi parladı. - Her eyes sparkled like diamonds.

Yıldızlar elmas gibi parıldıyor. - The stars sparkle like diamonds.

spark
civelek
spark
gösterişli
spark
kışkırtmak
spark
işaret
spark
eser
spark
{f} kıvılcım saç
spark
nebze
spark
spark arrester kıvılcım kafesi
spark
iz
spark
endüksi
spark
elektrik kıvılcımlarını önleyen cihaz
spark
{f} uyandırmak (ilgi vb.)
spark
elektrik kıvılcımı
spark
{i} ateşleme
İngilizce - İngilizce
spark
a lover; a gallant; a beau