a distinguishing attribute or quality

listen to the pronunciation of a distinguishing attribute or quality
İngilizce - Türkçe

a distinguishing attribute or quality teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

specific
özel

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum. - I've heard that it is best to always feed your dog at a specific time every day.

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

specific
{s} spesifik

Biraz daha spesifik olabilir misin? - Can you be a little more specific?

Daha spesifik olur musun? - Can you be more specific?

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti. - Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
İngilizce - İngilizce
specific
a distinguishing attribute or quality

    Heceleme

    a dis·tin·guish·ing at·tri·bute or qua·li·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    ı dîstînggwîşîng ıtrîbyut ır kwälıti

    Telaffuz

    /ə dəˈstəɴɢgwəsʜəɴɢ əˈtrəˌbyo͞ot ər ˈkwälətē/ /ə dɪˈstɪŋɡwɪʃɪŋ əˈtrɪˌbjuːt ɜr ˈkwɑːlətiː/