They started a drive to raise a charity fund.
- Yardım fonunu yükseltmek için bir araba gezintisine başladılar.
Tom didn't have to raise his voice.
- Tom sesini yükseltmek zorunda değildi.
What can we do to increase our profits?
- Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?
His job is to promote sales.
- Onun işi satışları yükseltmektir.