'kasa

listen to the pronunciation of 'kasa
Türkçe - Türkçe

'kasa teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

KASA
(Osmanlı Dönemi) Kabalık
KASA
(Osmanlı Dönemi) Şiddet
KASA
(Osmanlı Dönemi) Katılık
KASA'NİNE
(Osmanlı Dönemi) Büyük olmak
KASA'NİNE
(Osmanlı Dönemi) Katı olmak
kasa
Halatların çımalarına açılmayacak şekilde yuvarlak şekilde yapılan ve dikişle emniyete alınan yuvarlak büyük halkalar
kasa
Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
kasa
Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
kasa
Dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla
kasa
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık: "Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı."- A. İlhan
kasa
Bir misinanın ucunu ikiye katlayarak kendi bedeni üzerinde düğümlenip yapılan bağ
kasa
Tırpan
kasa
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap: "Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı."- S. F. Abasıyanık
kasa
Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla
kasa
Biribiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı
kasa
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık
kasa
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap
kasa
Ticarethanelerde para alınıp verilen yer
kasa
Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi
kasa
Siğil
kasa
Kanatların bağlı bulunduğu kapı ya da pencere çerçevesi
kasa defteri
İşletmelerde günlük alışveriş hareketlerinin kaydedildiği defter
kasa fişi
Satın aldığı mal veya hizmet için ödediği para karşılığında müşteriye yazar kasadan çıkarılarak verilen küçük kâğıt belge
kasa sayımı
Günlük kasa mevcudunun kasanın devredilmesinden önce sayılıp belirlenmesi
kiralık kasa
Bankalarda müşterilerin değerli eşya, senet gibi şeylerinin saklandığı kasa
yazar kasa
Alışveriş merkezlerinde hesap işini yapan makine
çelik kasa
Kıymetli eşyayı ve parayı saklamak için çelikten yapılan kasa
şifreli kasa
Açılıp kapanması şifredeki rakamlara bağlı olan çelik kasa
şifreli kasa
Önceden belirlenmiş harf veya rakamlardan oluşan özel bir şifrenin uygulanması sonucunda açılıp kapanan kasa
Türkçe - İngilizce

'kasa teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

kasa
case

We need more than ten cases of beer for our party. - Partimiz için on kasadan daha fazla biraya ihtiyacımız var.

Install properly the fans and radiator in your computer case. - Bilgisayar kasanıza uygun fan ve radyatör takın.

kasa
safe

All the papers were taped up and kept in the safe. - Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.

Give me your passport, Tom. I'll keep it in my safe. - Bana pasaportunu ver, Tom. Onu kasamda saklayacağım.

kasa
checkout
kasa
coffer
kasa
chest
yazar kasa
cash register

Tom was caught stealing money from the cash register. - Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.

There's a long line at every cash register. - Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.

kasa
till
kasa
housing
kasa
cash point
kasa
(Ticaret) safety deposit box

Tom keeps his important papers in a safety deposit box. - Tom önemli evraklarını kiralık kasada saklıyor.

Tom has a safety deposit box. - Tom'un bir banka kasası var.

kasa
(Turizm) safe deposit box

Tom keeps his passport in a safe deposit box at the bank. - Tom pasaportunu bankada güvenli bir kasada saklıyor.

Tom keeps his passport in a safe deposit box at the bank. - Tom pasaportunu bankada bir kiralık kasada tutuyor.

kasa
(Ticaret) check-out
kasa
(Ticaret) lockbox
kasa
box

Tom keeps his important papers in a safety deposit box. - Tom önemli evraklarını güvenli bir kasada saklıyor.

Would you put this in the safety deposit box? - Bunu güvenlik kasasına koyar mısınız?

kasa
grummet
kasa
cab

The whole town has cable TV. - Tüm kasaba kablolu TV'ye sahip.

kasa
(Ticaret) safety-deposit
kasa
(Askeri) grommet
kasa
bodywork
kasa
(Avcılık) box magazine
kasa
safe-deposit
kasa
casing
kasa
frame

The door frame is warped and the door won't close properly. - Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.

He stood under the door frame. - O kapı kasasının altında durdu.

kasa
(Askeri) eye spliced loop of a rope
kasa bakiyesi
(Ticaret) cash balance
kasa dairesi
(Ticaret) strong room
kasa dairesi
(Ticaret) safe deposit
kasa fişi
(Ticaret) bill
kasa hırsızı
safe-breaker
kasa iskontosu
(Ticaret) cash discount
kasa mevcudu
(Ticaret) till money
kasa mevcudu
(Ticaret) cash on hand
kasa senedi
(Ticaret) cash voucher
kasa tahsilatı
(Ticaret) cash receipt
otomatik kasa
(Ticaret) cash register
çelik kasa
safe vault
kasa açığı
short
KİRALIK KASA SÖZLEŞMESİ FESİH BİLDİRİMİ
SAFE DEPOSIT BOX RENTAL AGREEMENT TERMINATION NOTICE
kasa sayimi
Lockers census
alt kasa
lower case
büyük kasa
central pay office
dahili kasa
(Ticaret) cash in hand internal
dahili kasa hesapları
(Ticaret) cash in hand internal account
kasa
(Denizcilik) loop on the end of a rope; grommet
kasa
door frame; window frame
kasa
body (of a truck or railroad car)
kasa
case (for holding type)
kasa
case (for bottles)
kasa
Peter

Philip, like Andrew and Peter, was from the town of Bethesda. - Philip, Andrew ve Peter gibi, Bethesda kasabasındandı.

kasa
cashier's desk
kasa
crate

I need something to open this crate with. - Bu kasayı açmak için bir şeye ihtiyacım var.

kasa
in games the bank
kasa
cash desk
kasa
safe, strongbox, coffer; till; safe-deposit box; box, chest; cab, bodywork; door frame, window frame; case, crate; checkout, desk; horse; grommet, grummet
kasa
cashbox
kasa
cash register

Tom was caught stealing money from the cash register. - Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.

There's a long line at every cash register. - Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.

kasa
safe, strongbox
kasa
cashier's office
kasa
vaulting-horse
kasa
cash register, till
kasa
strongbox
kasa
desk
kasa
gymnastics horse
kasa
(kapı veya pencere) casing
kasa
register

Tom was accused of stealing money from the cash register. - Tom yazar kasadan para çalmakla suçlandı.

Tom was caught stealing money from the cash register. - Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.

kasa avansı
(Ticaret) cash advance
kasa açmak
safecrack
kasa açığı
(Ticaret) shortage in the cash
kasa açığı
deficit, cash shortage
kasa bakiyesi
cash on hand
kasa bilançosu
cash balance sheet
kasa bilançosu yapmak
to balance the cash
kasa bonosu
cash voucher
kasa dairesi
vault

Dan broke into the vault and stole millions of dollars. - Dan kasa dairesine girdi ve milyonlarca dolar çaldı.

kasa dairesi
strongroom
kasa dağıtıcısı
(Ticaret) cash in hand distributor
kasa defteri
daybook
kasa defteri
cash book
kasa defteri
cashbook
kasa dikmesi
jamb post
kasa durumu
(Kanun) balance of cash on hand
kasa durumu
(Ticaret) cash statement
kasa farkı
(Ticaret) over and short account
kasa farkı
(Ticaret) cash deficit
kasa farkı
(Ticaret) cash overage
kasa fazlalığı
(Ticaret) cash overage
kasa fazlası
unaccounted cash surplus
kasa fazlası
(Ticaret) surplus in the cash
kasa fazlası
(Ticaret) cash over
kasa fişi
sales slip
kasa fonu
(Ticaret) cash fund
kasa hesabı
(Ticaret) impersonal account
kasa hesabı
cash account
kasa hırsızı
safeblower
kasa hırsızı
peterman
kasa hırsızı
safe buster
kasa hırsızı
safecracker
kasa hırsızı
yeggman
kasa hırsızı
cracksman
kasa hırsızı
safebreaker
kasa hırsızı
safebreaker, safe-cracker
kasa hırsızı
yegg
kasa hırsızı
embezzler
kasa işlemleri
(Ticaret) cash transaction
kasa kayıtları
(Ticaret) cash records
kasa kiralama
(Ticaret) safe hiring
kasa kontrolü
cash audit
kasa kredisi
(Ticaret) call money
kasa mevcudu
cash, cash balance
kasa mevcudu
ready cash
kasa noksanlığı
(Ticaret) cash shortage
kasa noksanı
(Ticaret) cash under
kasa orada
The cash register is over there
kasa rulo kağıdı
(Matbaacılık, Basımcılık) counter roll paper
kasa senetleri
(Ticaret) cash items
kasa senetleri
(Ticaret) treasury stock
kasa soymak
safecrack
kasa soymak
to break a safe
kasa soymak
break a safe
kasa tazminatı
(Ticaret) indemnity for custody of funds
kasa tazminatı
(Ticaret) cash indemnity
kasa tazminatı extra amount paid one responsible
for handling cash
kasa tediyesi
(Ticaret) cash disbursement
kasa teminatı
(Ticaret) cash collateral
kasa ve bankalar
(Ticaret) cash and deposits
kasa yevmiyesi
(Ticaret) cashbook journal
kasa yevmiyesi
cashbook
kasa çeki
(Ticaret) officer's check
kasa çeki
(Ticaret) exchange check
kasa çeliği
(gemi) toggle
kasa çeliği ile bağlamak
toggle
kasa ödemesi
(Ticaret) cash disbursement
kasa şefi
(Ticaret) head of cash
kiralık kasa
safe deposit
kiralık kasa
safe-deposit box, safety-deposit box
kiralık kasa safe-deposit box
(rented from a bank)
küçük kasa
petty cash
periyodik kasa özeti
(Ticaret) cash statement
tahta kasa
wooden crate
umumi kasa
(Ticaret) general cash
yazar kasa
(Ticaret) cash registry
çelik kasa
strongbox
çelik kasa
safe

I'd like to put my valuables in a safe deposit box, if any are available. - Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.

I asked Tom if he had a safe deposit box. - Tom'a bir çelik kasası olup olmadığını sordum.

çelik kasa
safe deposit box
çevirme kasa
grommet
şifreli kasa safe equipped
with a combination lock