Prensesi karşılamak için bayraklar salladılar.
- They waved flags to welcome the princess.
Misafirlerimizi karşılamak için kapıda durduk.
- We stood at the door to welcome our guests.
Lütfen Bay Nomura'yı karşılamama yardım edin.
- Please help me welcome Mr. Nomura.
Bir karşılama konuşmasını yanıtladı.
- He responded to a speech of welcome.
Aday desteğimizi hoş karşılamadı.
- The candidate did not welcome our support.
Onların sıcak karşılamaları beni mutlu etti.
- The warmth of their welcome made me happy.
Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Constructive criticism is always welcome.
Merhaba! Akvaryumuma hoş geldiniz!
- Hello! Welcome to my aquarium!
Makineye hoş geldiniz.
- Welcome to the machine.
Benimle Boston'a gelmekte serbestsin.
- You're welcome to come with me to Boston.
Bostonlu arkadaşların da istenilenden daha çok bu gece partime gelecekler.
- Your friends from Boston are more than welcome to come to my party tonight, too.
Kapının önünde bir paspas vardı.
- There was a welcome mat in front of the door.
Anahtarı paspasın altında ve yakındaki saksının içinde aradım.
- I looked for the key under the welcome mat and in the nearby flower pot.
Bana katılmak için buyrun.
- You're welcome to join me.
Bize katılmak için buyrun.
- You're welcome to join us.
We welcome suggestions for improvement.