warning-

(Askeri) HAVA ALARMI İKAZI: Düşman tayyareleri veya füzelerinin yaklaşmasını, telsiz veya diğer seri haberleşme vasıtalarından biriyle bildirme. Ayrıca bakınız: "air raid alert warning"

air defence early warningspan>

(Askeri) HAVA SAVUNMA ERKEN HABERLEŞME VE İKAZI: Elektronik ve görme vasıtalarıyla tespit edilmiş havadaki düşman silahları ve silah taşıyıcılarının yaklaşmalarını erken haber verme sistemi

air defence early warningspan> station

(Askeri) HAVA SAVUNMA ERKEN HABER VERME VE İKAZ İSTASYONU: Düşman hava araçları ve füzelerinin yaklaşmasını keşfedecek ve haber verecek şekilde kurulmuş ve teçhiz edilmiş bir tesis

air defence warningspan> red

(Askeri) KIRMIZI HAVA SAVUNMA İKAZI: Düşman uçak ve/veya füze saldırısı beklenmekte veya yaklaşmaktadır. Bu, düşman uçak ve/veya füzelerinin hava savunma bölgesi/mıntıkası içinde olduğu veya bu bölgenin çok yakınında olup büyük bir ihtimalle buraya gireceği anlamına gelmektedir

air defence warningspan> yellow

(Askeri) SARI HAVA SAVUNMA İKAZI: Düşman uçak ve/veya füze taarruzu muhtemeldir. Bu düşman uçak ve/veya füzelerinin hava savunma bölgesi/mıntıkasına doğru yolda oldukları veya düşman olmasından şüphe edilen uçak ve/veya füzelerin hava savunma bölgesi/mıntıkasına doğru yolda veya bu bölgenin içinde oldukları anlamına gelir

air defense warningspan> conditions

(Askeri) HAVA SAVUNMA İKAZ DURUMLARI: Aşağıdaki renklerle belirtilen hava akını yapılma ihtimali. Burada bahsedilen hava savunma bölgesi/mıntıkası kullanım şekline göre seyir halindeki ve/veya ileri bölgelere intikal etmiş kuvvet ve birlikleri içine alabilir

air defense warningspan> net

(Askeri) HAVA SAVUNMA İKAZ ÇEVİRİMİ: Hava taarruzlarının haber verilmesini temin eden bir muhabere sistemi

air defense warningspan> white

(Askeri) BEYAZ HAVA SAVUNMA İKAZI: Düşman uçak ve/veya füzelerinin taarruz ihtimali yoktur. Kırmızı veya sarı hava savunma uyarısından önce yada sonra ilan edilebilir. Başlangıçta bir hava savunma acil durumu ilan edilmesi hava trafiği kontrol güvenliği açısından otomatikman sarı veya kırmızı hava savunma durumunun ilanı anlamına gelir

air raid alert warningspan>

(Askeri) HAVA AKINI ALARM İKAZI: Düşman hava araçları veya füzelerinin yaklaşmasını, telsiz veya diğer seri muhabere vasıtalarıyla haber verme

air raid warningspan>

hava saldırısı uyarısı

air raid warningspan>

hava taarruzu alârmı

air raid warningspan> condition

(Askeri) HAVA AKINI HABER VERME VE İKAZ DURUMU: Hava akını olasılık derecesi. Bu derece, aşağıda gösterilen renklerle belirtilir: (a) flash blue mavi ışık; muhtemel hava taarruzu; civarda teşhis edilemeyen hava araçları. {b) flash red kırmızı ışık; çok yakın hava taarruzu; civarda düşman hava araçları. (c) flash white beyaz ışık; tehlike geçti; hava araçlarının dost oldukları anlaşıldı; düşman hava araçları artık yakınlarda değil

air raid warningspan> district

(Askeri) HAVA AKINI İKAZ MINTIKASI: Hava haber verme ve ikaz hizmetinde, bir hava savunma bölgesinin tali bir bölümü. Buna sadece "warning district" de denir

air raid warningspan> system

(Askeri) HAVA AKINI İKAZ SİSTEMİ: Bak. "aircraft warning service"

air warningspan>

hava tehlike alârmı

air warningspan>

(Askeri) HAVA İKAZI: Bak. "aircraft warning"

air warningspan> net

(Askeri) HAVA İKAZI ÇEVRİMİ: Hava taarruzlarına karşı tesis edilmiş hava ikazı telsiz istasyonları çevirimi

airborne early warningspan>

(Askeri) HAVA ERKEN İHBARI: Düşman hava veya kara birliklerinin, havadaki bir araçta bulunan radar ve diğer cihazlarla saptanıp dost birliklere uyarı gönderilmesi

airborne early warningspan> and control

(Askeri) HAVADAN ERKEN İHBAR VE KONTROL: Silah kontrolü için arama ve yükseklik bulucu radar ve muhabere cihazlarıyla donatılmış hava erken uyarı araçları tarafından sağlanan gözetleme ve kontrol

airborne early warningspan> and control

(Askeri) havadan erken ihbar ve kontrol

airborne early warningspan> set

(Askeri) havadan ikaz radarı

airborne early warningspan> set

(Askeri) HAVADAN İKAZ RADARI: Uzak mesafeden araştırma ve tanımayı temin eden ve radar işaretlerini kara veya gemideki bir istasyona nakleden hava aracı

airborne early warningspan>; air expeditionary wing

(Askeri) havadan erken ihbar; hava seferi birliği

airborne warningspan> and control

(Askeri) havadan ihbar ve kontrol

aircraft control and warningspan> system

(Askeri) UÇAK KONTROL VE İKAZ SİSTEMİ: Uçağın hareketini kontrol etmek ve bildirmek üzere kurulmuş bir sistem. Bu sistem gözetleme imkanlarını (radar, pasif elektronik, görsel ve diğer araçlar), kontrol merkezini ve gerekli muhabere araçlarını içine alır

aircraft warningspan>

(Askeri) hava ikazı

aircraft warningspan> filterer

(Askeri) TAYYARE İKAZ KIYMETLENDİRMESİ: Tayyare işaretleyicisi tarafından bir harita üzerine işlenmiş bilgileri, harekat üssüne göndermeden önce inceleyen, yorumlayıp kıymetlendiren şahıs

aircraft warningspan> officer

(Askeri) TAYYARE İKAZ SUBAYI: Bir birlik veya bölgenin hava haber verme ve ikaz hizmetine atanan ve haber verme ve ikaz tesisleri ile bu tesislere ait teçhizatın çalışmasını ve bakımını idare eden subay

aircraft warningspan> plotter

(Askeri) TAYYARE İKAZ İŞARETLEYİCİSİ: Bak "aircraft plotter"

aircraft warningspan> service

(Askeri) TAYYARE İKAZ HİZMETİ: Tayyarelerin hareketlerini bildirmek üzere kurulmuş hava haber verme ve ikaz düzeni. Tayyare haber verme ve ikaz hizmeti; gözetleme tesislerinden, süzme merkezlerinden ve gerekli muhabere vasıtalarından ibarettir

aircraft warningspan> service filter area

(Askeri) TAYYARE İKAZ HİZMETİ SÜZME BÖLGESİ: Bak. "filter area"

aircraft warningspan> teller

(Askeri) HAVA HABER VERME VE İKAZ HABERCİSİ: Hava haritaları üzerindeki bilgileri yorumlayıp elde ettiği sonuçları işaretleyicilere telefonla bildiren şahıs

airspace warningspan> area

(Askeri) HAVA İKAZ BÖLGESİ: Uluslararası sularda veya bunların üzerinde uçaklar için muhtemel bir tehlike teşkil edecek faaliyetlerin mevcut bulunacağı saha

ballistic missile early warningspan> system

(Askeri) BALİSTİK FÜZE ERKEN İHBAR SİSTEMİ: Düşmanın kıtalararası balistik füze taarruzunu tespit eden ve erken ikaz sağlayan bir elektronik sistem

ballistic missile early warningspan> system

(Askeri) balistik füze erken ihbar sistemi

buzzer for beet warningspan>

(Otomotiv) emniyet kemeri sesli ikaz

collision warningspan> radar

(Havacılık) çarpışma ikaz radarı

confined space warningspan> sign

kapalı alan uyarı levhası

copyright warningspan>

(Bilgisayar) telif hakkı uyarısı

disease warningspan>

hastalık ihbarı

disk conflict warningspan>

(Bilgisayar) disk çakışması uyarısı

disobeying stop warningspan>

(Politika, Siyaset) dur ihtarına uymama

distant early warningspan> line

(Askeri) UZAKTAN ERKEN HABER VERME VE İKAZ HATTI (HV.): Kuzey Amerika kıtası 70 nci paralel çizgisi civarında radar istasyonlarından meydana gelmiş bir savunma hattı

dual warningspan> phenomenology

(Askeri) ÇİFT UYARI SİSTEMİ: Gerçek olmayan veya aldatıcı raporlara, daha az şüpheli olurken güvenilirlik kazanmak için aynı olaylarla ilgili değişik fiziksel olayları gözleyen 2 sistemden çıkarılan bilgiler. (Örnek: Radar/kızılötesi veya görünür ışık/x ışınları)

early warningspan>

(Askeri) ERKEN İHBAR: Bilinmeyen silah veya silah taşıyıcılarının atılması ya da yaklaşmasının önceden fark edilmesi. Bak. "attack assessment; tactical warning"

early warningspan> equipment

(Askeri) erken uyarı teçhizatı

early warningspan> installations

(Askeri) erken ikaz tesisleri

early warningspan> system

erken uyarı sistemi

early warningspan> unit

(Politika, Siyaset) erken uyarı birimi

early warningspan>; electronic warfare

(Askeri) erken uyarı; elektronik harp

erase warningspan>

(Bilgisayar) silme uyarısı

give warningspan>

uyarmak

give warningspan>

feshini ihbar etmek

give warningspan>

ihtar etmek

hazard warningspan> switches

(Otomotiv) tehlike ikaz anahtarları

hood warningspan> label

(Otomotiv) kaput uyarı etiketi

hurricane warningspan>

(Meteoroloji) kasırga ihbarı

indications and warningspan>

(Askeri) BELİRTİLER VE İKAZ: ABD'ye veya müttefik askeri, siyasi, ekonomik menfaatlere veya yurtdışındaki ABD vatandaşlarına tehdit oluşturabilecek dıştaki gelişmeler hakkındaki zamanı hassas istihbarat bilgisini belirlemek ve rapor etmeye yönelik istihbarat faaliyetleri, şunları kapsar; düşman faaliyet ve niyetlerinin önceden ikaz edilmesi, ayaklanma, ABD'ye, onun denizaşırı kuvvetlerine veya müttefik ülkelere nükleer/ nükleer olmayan bir taarruz; ABD keşif saldırıları, muhasamat ihtimali ve diğer benzer olaylar

indications and warningspan>

(Askeri) ikaz ve emareler

instigate a warningspan>

(Kanun) ihtarname çekmek

integrated tactical warningspan> and attack assessment

(Askeri) birleştirilmiş taktik ikaz ve taarruz değerlendirmesi

jet warningspan>

(Bilgisayar) jet uyarısı

last warningspan>

son ihtar

let off with a warningspan>

(deyim) uyarmakla yetinmek

license warningspan>

(Bilgisayar) lisans uyarısı

master warningspan> signal

(Askeri) ANA İKAZ İŞARETİ: Çeşitli ikaz işaretlerinden herhangi birinin verilmiş bulunduğunu göstermek için kullanılan işaret

minimum warningspan> time

(Askeri) (NUCLEAR) ASGARİ İKAZ ZAMANI (NÜKLEER): Sistem ve personel tepki zamanlarının toplamı

minimum warningspan> time

(Askeri) asgari ikaz zamanı

missile warningspan> bypass

(Askeri) füze ikaz baypası

missile warningspan> receiver; morale, welfare, and recreation

(Askeri) füze uyarı almacı; moral, sağlık ve eğlence

missile warningspan> system

(Askeri) füze ikaz sistemi

missile warningspan> systems

(Askeri) füze ikaz sistemleri

multiple warningspan> phenomenology

(Askeri) ÇOKLU İKAZ FENOMONOLOJİSİ: Yanlış raporlara veya karıştırmalara yol açmamak amacıyla, daha fazla güvenirlik sağlamak için aynı olaylarla ilgili farklı fiziksel olguları gözleyen iki veya daha fazla sistemden ikaz bilgileri elde etmek

nato warningspan> time

(Askeri) NATO İKAZ ZAMANI: Bir taarruzun başlıyor olduğunu bir büyük NATO komutanı veya daha yüksek bir NATO makamı tarafından kabul edilmesi ile taarruzun başlangıcı arasındaki zaman. Ayrıca bakınız: "NATO preparation time"

nuclear strike warningspan>

(Askeri) NÜKLEER DARBE İKAZI: Yapılması yakın dost veya şüphelenilen düşman nükleer darbeleri ile ilgili bir ikaz

nuclear warningspan> message

(Askeri) NÜKLEER İKAZ MESAJI: Bir nükleer silahın patlatılacağı herhangi bir zamanı eğer söz konusu silahın dost kuvvetler üzerinde etkisi olacaksa, etkilenecek bütün dost kuvvetlere yayınlanması zorunlu olan bir uyarı mesajı

nuisance warningspan>

(Havacılık) tehlike ikazı

optic warningspan>

görsel ikaz

phased array warningspan> system

(Askeri) faz dizili ikaz sistemi

program warningspan>

(Bilgisayar) program uyarısı

puncture warningspan> sensor

delik uyarı sensörü

radar warningspan> receiver

(Askeri) radar ihbar alıcısı

radioactive material and radiation warningspan> signal

(Nükleer Bilimler) radyoaktif madde ve radyasyon uyarı işareti

radioactivity warningspan> signal

(Nükleer Bilimler) radyoaktivite uyarı işareti

radyoactive material & radioactivity warningspan> signal

(Nükleer Bilimler) radyoaktif madde ve radyasyon uyari işareti

removal warningspan>

(Bilgisayar) kaldırma uyarısı

safe mode warningspan>

(Bilgisayar) güvenlik kipi uyarısı

satellite early warningspan> system

(Askeri) uydu erken uyarı sistemi

scatterable minefield warningspan>

(Askeri) parçalanabilir mayın sahası ikazı

script warningspan>

(Bilgisayar) komut dosyası uyarısı

setup warningspan>

(Bilgisayar) kur uyarısı

shared early warningspan>

(Askeri) müşterek erken uyarı

storm surge warningspan>

(Çevre) fırtına dalgası uyarısı

storm warningspan> tower

(Meteoroloji) fırtına ihbar kuleleri

strategic warningspan>

(Askeri) STRATEJİK İKAZ: Düşman tarafından başlatılacak muhasamatın yakın olduğu yolunda ikaz. Burada zaman unsuru dakika ile saat, gün veya daha uzun bir süre arasında değişebilir. Ayrıca bakınız: "attack assessment"; "strategic warning lead time"; "strategic warning post decision time"; "strategic warning pre-decision time"; "tactical warning"

strategic warningspan> lead time

(Askeri) STRATEJİK UYARI SONRASI DÖNEM: Stratejik ikazın alınmasıyla muhasamat başlangıcı arasında geçen zaman. Bu süre iki faaliyet dönemini içine alır: Stratejik uyarı karar öncesi dönemi ve stratejik uyarı karar sonrası dönemi. Ayrıca bakınız: "commanders estimate of the situation"; "strategic concept", "strategic warning"

strategic warningspan> post decision time

(Askeri) STRATEJİK UYARI KARAR SONRASI DÖNEMİ: Stratejik uyarı neticesinde hükümetin en yüksek seviyesinde alınan kararların emredilmesi ve uygulamasıyla başlayıp muhasamatın başlaması veya tehdidin ortadan kalkmasıyla sona eren dönem. Bu süre, stratejik uyarı sonrası dönemin milli stratejik durumu güçlendirmek için belirli hazırlık faaliyetlerinin yapılabileceği kısmıdır. Ayrıca bak. "strategic warning", "strategic warning lead time". STRATEGIC WARNING PRE-DECISION TIME: STRATEJİK UYARI KARAR ÖNCESİ DÖNEMİ: Stratejik uyarının alınmasıyla başlayıp karar alınıp uygulamaya konulmasına kadar geçen süre. Bu süre, stratejik uyarı sonrası dönemin, uygulamaya konacak olan stratejik önlemlerle ilgili olarak hükümetin en yüksek düzeyinde kararların alınabileceği kısmıdır. Ayrıca bakınız: "strategic warning", "strategic warning lead time"

tactical warningspan>

(Askeri) (NATO) TAKTİK İKAZ: Uydu ve füze gözleminde özel bir tehdidin vuku bulmakta olduğunun harekat komuta merkezlerine bildirilmesi. Tehdit olaylarını belirten unsurlar şunlardır

tactical warningspan>

(Askeri) TAKTİK HABER VERME VE İKAZ (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, SAVUNMA KURULU): Düşmanın muhasamata başladığını belirten bir bildiri. Bu gibi haber ve ikazlar; taarruzun başlamasından hedefine ulaşıncaya kadar, geçen süre içinde, herhangi bir anda alınabilir. Ayrıca bak "attack assesment; stratic warning"

tactical warningspan> and attack assessment

(Askeri) taktik uyarı ve taarruz değerlendirmesi

take warningspan> by

ibret almak

tank warningspan> net

(Askeri) TANK HABER VERME VE İKAZ ÇEVRİMİ: Düşman tanklarının yaklaşmasını haber vermekte kullanılan muharebe sistemi

trailer warningspan> light

(Otomotiv) römork ikaz lambası

upgrade warningspan>

(Bilgisayar) yükseltme uyarısı

verbal warningspan>

sözlü uyarı

visual warningspan>

Görsel Uyarı

warn

{f} 1. uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor

warn

uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor

warn

tavsiye etmek

warn

tehlikeyi haber vermek

{f} ihbar etmek

{i} öğüt

{i} uyarma

Polis onu uyarmadan serbest bıraktı. - The policeman let him off with a warning.

warningspan>

{i} ibret: Let this be a warning to you. Bu sana ibret olsun

warningspan>

{i} nasihat

warningspan>

{f} uyar: prep.uyararak,uyarı

warningspan>

{s} uyarıcı

Tom Mary'ye uyarıcı bir görüntü verdi. - Tom gave Mary a warning look.

warningspan>

{i} ihtarname

warningspan>

(Askeri) HABER VERME VE İKAZ; İHTAR; İHBAR

warningspan>

uyartı

warningspan> and display terminal

(Askeri) uyarı ve görüntü terminali

warningspan> area

(Askeri) İKAZ BÖLGESİ: Bak. "danger area"

warningspan> area

(Askeri) İkaz bölgesi

warningspan> beep

Sesli uyarı sinyali

warningspan> bell

uyarma zili

warningspan> buzzers

(Otomotiv) sesli uyarı cihazları

warningspan> counter

(Bilgisayar) uyarı sayacı

İngilizce - İngilizce

warning- teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
Miranda warningspan>: A warning given by a law enforcement officer to criminal suspects in his custody advising them of certain constitutional rights, called their Miranda rights
black box warningspan>: A warning, surrounded by a black border, contained in prescription drugs to indicate that the drug may cause serious or life-threatening effects
ground proximity warningspan> system: A device which warns the pilot that the aircraft may be in danger of collision with the ground
ground proximity warningspan> systems: plural form of ground proximity warning system
health warningspan>: An official edict that a particular substance or activity is dangerous
The law requires a health warning on packets of cigarettes.
health warningspan>: An indication or admission that an opinion might be biased
As I am a member of that political pary, my views must come with a health warning.
one-minute warningspan>: In the AFL, a warning given with one minute to go before the end of a half, after which special rules apply, eg, stoppage of the game clock after very first down
profit warningspan>: An announcement by a company to its shareholders and other investors that its profits are likely to be less than expected
three-minute warningspan>: A timeout and warning given to the coaches with three minutes to go before the end of each half; after this point, the clock stops at the end of every play. Analogous to the two-minute warning of American football
two-minute warningspan>: In the NFL, a timeout and warning given to the coaches with two minutes to go before the end of each half
warn: To make (someone) aware of impending danger etc
We waved a flag to warn the oncoming traffic.
warn: To notify (someone) of something untoward
I phoned to warn him of the rail strike.
warn: To caution (someone) against unwise or unacceptable behaviour
Don't let me catch you running in the corridor again, I warn you.
warn: To give warning
then Iames Cephas and Iohn agreed with vs that we shuld preache amonge the Hethen and they amonge the Iewes: warnynge only that we shulde remember the poore.
warningspan>: The action of the verb warn; an instance of warning someone
warningspan>: Present participle of warn
warningspan>: Something spoken or written that is intended to warn
The boss gave him a warning that he would be fired if he did not desist from his behaviour.
warningspan>: Used to warn of danger in signs and notices
warningspan> track: The dirt or other material on the edge of a baseball or softball field that warns a player that he or she is approaching the fence, especially the portion in the outfield
Fly ball to deep center. Shelby goes back and makes the catch on the warning track.
warningspan> tracks: plural form of warning track
warn: {v} to caution, give notice, tell, order
warningspan>: {n} a caution, previous notice, advise
early warningspan> system: An early warning system warns people that something bad is likely to happen, for example that a machine is about to stop working, or that a country is being attacked
lane departure warningspan> system: A lane departure warning system (LDW) is a mechanism designed to warn a driver when the vehicle begins to move out of its lane (unless a turn signal is on in that direction) on freeways and arterial roads
AWACS Airborne Warningspan> and Control System: Mobile, long-range radar surveillance-and-control centre for air defense. Used by the U.S. Air Force since 1977, AWACS is mounted in a specially modified Boeing 707 aircraft, with its main radar antenna affixed to a rotating dome. It can detect, track, and identify low-flying aircraft at a distance of 200 nautical mi (370 km) and high-level targets at much greater distances. It can also track maritime traffic and operate in any weather. The computer system can assess enemy action and track the location and availability of any aircraft within range. Operators of its secure communications system can guide friendly aircraft against enemy planes
Airborne Warningspan> and Control System: airborne radar system which detects low-flying aircraft, AWACS
Ballistic Missile Early Warningspan> System: {i} system that detects a ballistic missile attack at an early stage, BMEWS
I am warningspan> you: I am telling you now so you will know, you have been warned (generally said in a threatening manner)
Radar Warningspan> Receiver: RWR, device that warns a pilot against tracking by radar or an enemy missile
Warningspan>: chui
advance warningspan>: alarm given in advance, prior notification
air raid warningspan>: warning of an attack from the air
early warningspan>: An early warning system warns people that something bad is likely to happen, for example that a machine is about to stop working, or that a country is being attacked. early warning system/device etc a system or equipment which tells you that something bad, especially an enemy attack, is going to happen
early warningspan>: caution or warning which appears before the expected or usual time
early warningspan> radar: Radar based at the boundary of a defended area to detect incoming enemy missiles or aircraft in time to allow deployment of a countermeasure
early warningspan> radar: a radar that is part of an early warning system
early warningspan> station: place where equipment is set up to warn of incoming enemy aircraft
early warningspan> system: network of radar installations intended to detect enemy aircraft or missiles within the required time for effective deployment of defense systems; series of moves set up to detect potential problems
early warningspan> system: a network of radar installations designed to detect enemy missiles or aircraft while there is still time to intercept them
give warningspan>: caution, alert, give notice
government health warningspan>: a notice that must be put on products such as cigarettes, to warn people that they are dangerous to their health
issue a warningspan>: announce a warning, give a caution
last warningspan>: final warning
low tire pressure warningspan>: (Otomotiv) Electronically determines if the vehicle has low tire pressure
profits warningspan>: an occasion when a company announces that its profit for a particular period of time will be less than expected
received a warningspan>: was warned
solemn warningspan>: grave caution, grave warning
strategic warningspan>: (miliatry) a warning prior to the start of a threatening act
tactical warningspan>: (military) a warning after the initiation of a hostile act
warn: If you warn someone about something such as a possible danger or problem, you tell them about it so that they are aware of it. When I had my first baby friends warned me that children were expensive They warned him of the dangers of sailing alone Analysts warned that Europe's most powerful economy may be facing trouble He also warned of a possible anti-Western backlash
warn: notify of danger, potential harm, or risk; "The director warned him that he might be fired"; "The doctor warned me about the dangers of smoking"
warn: Worker Adjustment Retraining & Notification Act
warn: To ward off
warn: {f} caution; give advice about danger; notify in advance
warn: To refuse
warn: to notify someone of something untoward
warn: notify, usually in advance; "I warned you that I would ask some difficult questions" ask to go away; "The old man warned the children off his property" notify of danger, potential harm, or risk; "The director warned him that he might be fired"; "The doctor warned me about the dangers of smoking" admonish or counsel in terms of someone's behavior; "I warned him not to go too far"; "I warn you against false assumptions"; "She warned him to be quiet
warn: notify, usually in advance; "I warned you that I would ask some difficult questions"
warn: To make ware or aware; to give previous information to; to give notice to; to notify; to admonish; hence, to notify or summon by authority; as, to warn a town meeting; to warn a tenant to quit a house
warn: admonish or counsel in terms of someone's behavior; "I warned him not to go too far"; "I warn you against false assumptions"; "She warned him to be quiet
warn: to advise someone to go or stay away
warn: To give notice to, of approaching or probable danger or evil; to caution against anything that may prove injurious
warn: American aftermarket supplier of Free-Wheeling Hubs for Land-Rovers I won't attempt a play on the name since Warn did an excellent job My sticker reads "Warn-ing! failure to follow these guidelines will void your Warn-T " Unfortunately, these tough hubs are NLA see also Selectro
warn: to summon
warn: ask to go away; "The old man warned the children off his property"
warn: to make someone aware of impending danger etc
warn: If you warn someone not to do something, you advise them not to do it so that they can avoid possible danger or punishment. Mrs. Blount warned me not to interfere `Don't do anything yet,' he warned. `Too risky.' `Keep quiet, or they'll all come out,' they warned him I wish I'd listened to the people who warned me against having the operation
warningspan>: A forecast issued when severe weather has developed, is already occurring and reported, or is detected on radar Warnings state a particular hazard or imminent danger, such as tornadoes, severe thunderstorms, flash and river floods, winter storms, heavy snows, etc
warningspan>: A non-mandatory written warning issued by the SFA when an abuse is either discovered or thought likely to occur
warningspan>: An advance notice of a pest or disease outbreak or to draw symbol, notice, attention to the toxicity of a pesticide product on container label
warningspan>: A warning is something which is said or written to tell people of a possible danger, problem, or other unpleasant thing that might happen. The minister gave a warning that if war broke out, it would be catastrophic The government has unveiled new health warnings for cigarette packets
warningspan>: Forecast issued when a particular hazard is "imminent" or already occurring (e g , tornado warning, flash flood warning)
warningspan>: Giving previous notice; cautioning; admonishing; as, a warning voice
warningspan>: An annunciation that is generated when immediate recognition and corrective or compensatory action is required ; the associated colour is red
warningspan>: Storm conditions are expected in the specified area of the warning, usually within 24 hours
warningspan>: The action of the verb to warn; an instance of warning someone
warningspan>: Previous notice
warningspan>: Could not process part with given Content-Type: application/msword;name="IPMVP Glossary doc"
warningspan>: Issued when hazardous weather or hydrologic conditions exist, are imminent or are highly likely to occur Warnings are issued for conditions that pose a threat to life or property
warningspan>: What is given by the parent before taking Happy Face Tokens away; Only one warning is given Remember, the parent means what they say
warningspan>: a message informing of danger
warningspan>: A "warning" means that the event is happening now, is going to happen, or has been observed on weather radar You must act immediately to protect yourself
warningspan>: Some authors define the prime gap to be the difference between consecutive primes, this is a number one larger than our definition
warningspan>: A warning is an advance notice of something that will happen, often something unpleasant or dangerous. The soldiers opened fire without warning With no warning, he was fired from his job
warningspan>: {s} cautioning; giving advice about danger
warningspan>: This is meant as a help to someone who has to make a new entry in the dictionary It is not a full description You are advised to look at the existing entries and draw out how they have been built up With a little practise it is not difficult, honest The distributed version skips over all atoms begining with `H'
warningspan>: A SAX parser warning is generated when the document's DTD contains duplicate definitions, and similar situations that are not necessarily an error, but which the document author might like to know about, since they could be See also: fatal error, error
warningspan>: Too much black pepper may over stimulate or cause frequent urination May irritate sensitive skin It should not be applied where there is any inflammation
warningspan>: Return to Top A warning message is provided to a school when submitted data falls outside predefined limits It acts as a stimulus for the school to return a confirmation that the data is correct or to correct a keying error
warningspan>: Warning actions or signs give a warning. She ignored the warning signals Some fog warning signs had been put up with flashing yellow lights
warningspan>: Indicates that the specified severe weather condition is imminent or is already occurring
warningspan>: Wiring can be dangerous, including but not limited to pulling wires, using tools, locating and installing cabling and connecting to equipment Cables N Mor has supplied this information for you to use, however, we do not take responsibility for failed networks, failed equipment, or if you get hurt If you are not comfortable in the cable do-it-yourself arena, hire someone who is you'll save yourself a lot of grief and time Frustration can be high when trying to make everything work smoothly and don't be surprised if it doesn't work the first time, or even the second time
warningspan>: Caution against danger, or against faults or evil practices which incur danger; admonition; monition
warningspan>: A warning issued by the National Weather Service means the hazardous weather is IMMINENT or OCCURRING Warnings are issued for severe thunderstorms, tornadoes, flash floods, blizzards, hurricanes, and other phenomena
warningspan>: line A line two metres inside the rear line warning a fencer he or she is near the end of the piste
warningspan>: serving to warn; "shook a monitory finger at him"; "an exemplary jail sentence"
warningspan>: Fog machines are a safe and effective means of producing artificial fog/smoke and present no risk of hazard in most circumstances The effect is produced using an FDA approved non-toxic, pharmaceutical-grade water-soluble fluid with no unpleasant odor and no residue Some modern fire detection systems however, can be sensitive to changes in the air density and particle content and thus will react to the presence of artificial fog/smoke To use this effect properly it must be verified that such a detection system is absent or can be temporarily defeated (Note: Do not attempt to override or defeat a fire detection system without the consent and assistance of the building superintendent and/or the local fire marshal )
warningspan>: Public information when a threat is imminent and immediate measures to minimize or prevent damage to lives, property and infrastructure are initiated
warningspan>: A dialog box that opens to ensure that you are performing the action that you want, permits you to continue the action, or to cancel it; the box is used to prevent you from losing data or making irreversible changes that you don't want to make
warningspan>: A message that informs the user that performing an action can or will result in data loss on the user's system
warningspan>: cautionary advice about something imminent (especially imminent danger)
warningspan>: Indicating that a particular weather hazard is either imminent or has been reported A warning indicates the need to take action to protect life and property Warnings are issued for heavy rains, heat waves, severe thunderstorms and strong winds
warningspan>: Warning associated with a figure, parts list, or an individual part number Attributes: N/A
warningspan>: {i} caution; advice about danger; advance notice
warningspan> advice: warning given to the owner of a bank account that his account will soon be restricted
warningspan> beep: sound which the computer makes in order to attract the user's attention in the event of a malfunction or other occurrence which requires attention
warningspan> before cut-off: last request for payment before service is disconnected
warningspan> coloration: The conspicuously recognizable markings of an animal, such as a skunk, that serve to warn off potential predators. Also called aposematic coloration
warningspan> horn: siren that is sounded before a dangerous event
warningspan> light: a cautionary sign of danger
warningspan> light: light that is illuminated to warn of a malfunction
warningspan> lights: light that is illuminated to warn of a malfunction
warningspan> monitoring: eavesdropping on the enemy for the sake of warning
warningspan> note: registration in the land registry that ensures the rights over a property
warningspan> of attack: a warning to national policy makers that an enemy intends to launch an attack in the near future
warningspan> of war: a warning to national policy makers that an enemy intends war or is preparing for war and is on a course that increases the risk of war
warningspan> shot: gunshot into the sky to warn someone that a person is armed and prepared to fire
warningspan> sign: alarm signal; signpost which displays a warning
warningspan> signal: alarm signal, sign which appears before the actual dangerous act
warningspan> strike: protest strike which warns about the strikes to come
warningspan> system: system of lights and/or sirens that is operated in the event of an emergency
warningspan> track: A strip of dirt or gravel along the outfield wall, designed to warn outfielders when they are approaching the wall
without warningspan>: lacking any advance notice, without cautioning
written warningspan>: caution by way of a written document

warning-

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

Videolar

... Traditionally, we think about some early warning systems. ...

... tsunami warning, and also human science ...

Geçmiş

Favoriler

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

warning-

warning- teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

warning- teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

İlgili Terimler

Resimler

Videolar