a caution, previous notice, advise

listen to the pronunciation of a caution, previous notice, advise
İngilizce - Türkçe

a caution, previous notice, advise teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

warning
{i} ihtar
warning
ikaz
warning
{i} uyarı

Fakat onun uyarısını ihmal edemem. - I cannot, however, neglect his warning.

Keşke uyarılarını dinleseydim. - I wish I had listened to your warnings.

warning
(Askeri) haber verme ve ikaz
warning
(Askeri,Teknik) ikaz etme
warning
(Bilgisayar) uyarısı

Tom Mary'nin uyarısına dikkat etmedi. - Tom paid no attention to Mary's warning.

Fakat onun uyarısını ihmal edemem. - I cannot, however, neglect his warning.

warning
ibret
warning
{i} ihbar
warning
{i} tembih
warning
{i} öğüt
warning
{i} uyarma

Polis onu uyarmadan serbest bıraktı. - The policeman let him off with a warning.

warning
(isim) ihtarname, uyarı, ihtar, ikaz, uyarma, öğüt, tembih, nasihat, ibret, ihbar
warning
(sıfat) uyarıcı, uyarı
warning
{i} ibret: Let this be a warning to you. Bu sana ibret olsun
İngilizce - İngilizce
{n} warning
a caution, previous notice, advise