warning- teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- <span class="word-self">warningspan>
- uyarı
Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.
- A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
- Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- <span class="word-self">warningspan>
- ihtar
- <span class="word-self">warningspan>
- ikaz
- warn
- uyarmak
Tom'u uyarmak zorundayız.
- We've got to warn Tom.
Seni uyarmak istedim.
- I wanted to warn you.
- warn
- {f} tembih etmek
- warn
- {f} öğütlemek
- warn
- ikaz etmek
- <span class="word-self">warningspan>
- dikkat
Tom uyarıma dikkat etti.
- Tom was mindful of my warning.
O, uyarıma dikkat etti.
- He paid attention to my warning.
- airborne early <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) havadan erken ihbar
- bomb <span class="word-self">warningspan>
- bomba ihbarı
- conflict <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) çakışma uyarısı
- final <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) son uyarı
Sana son uyarımı veriyorum.
- I'm giving you my final warning.
Bu son uyarın olacak.
- That will be your final warning.
- flood <span class="word-self">warningspan>
- (Coğrafya) taşkın uyarısı
- hazard <span class="word-self">warningspan>
- flaşör
- ignore the <span class="word-self">warningspan>
- uyarıya önem vermemek
- ignore the <span class="word-self">warningspan>
- uyarıya kulak asmamak
- ignore the <span class="word-self">warningspan>
- uyarıyı ciddiye almamak
- import <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) alma uyarısı
- issue a <span class="word-self">warningspan>
- uyarı yayınlamak
- mount kit <span class="word-self">warningspan> flasher
- montaj kiti uyarı flaşörü
- region <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) bölge uyarısı
- resource conflict <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) kaynak çakışma uyarısı
- sort <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) sıralama uyarısı
- storm <span class="word-self">warningspan>
- (Denizbilim,Meteoroloji) fırtına ihbarı
- warn
- uyarıda bulunmak
Sana bir uyarıda bulunmak için seninle görüşmek zorunda kaldım.
- I had to see you to give you a warning.
- warn
- ihtar vermek
- <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) haber verme ve ikaz
- <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri,Teknik) ikaz etme
- <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) uyarısı
Onun uyarısına kulak vermeliydin.
- You should have paid attention to her warning.
Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
- I cannot, however, neglect his warning.
- <span class="word-self">warningspan>
- (Kanun) işar
Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
- Tom failed to heed warning signs.
- <span class="word-self">warningspan>
- uyararak
- <span class="word-self">warningspan>
- uyan
- <span class="word-self">warningspan>
- alarm
- <span class="word-self">warningspan>
- ihbar
- <span class="word-self">warningspan> devices
- (Otomotiv) uyarı cihazları
- <span class="word-self">warningspan> label
- uyarı etiketi
- <span class="word-self">warningspan> lamp
- ikaz lambası
- <span class="word-self">warningspan> lamp
- uyarı lambası
- <span class="word-self">warningspan> lights
- (Otomotiv) ikaz lambaları
- <span class="word-self">warningspan> lights
- uyarı ışıkları
- <span class="word-self">warningspan> message
- (Bilgisayar) uyarma iletisi
- <span class="word-self">warningspan> net
- (Askeri) ikaz çevrimi
- <span class="word-self">warningspan> net
- (Askeri) haber verme ve ikaz çevrimi
- <span class="word-self">warningspan> order
- (Askeri) ikaz emri
- <span class="word-self">warningspan> sign
- ıkaz levhası
- <span class="word-self">warningspan> sign
- uyarı levhası
- <span class="word-self">warningspan> signs
- uyarı işaretleri
- <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) haber verme ve ikaz sistemi
- <span class="word-self">warningspan> system
- uyarı sistemi
- <span class="word-self">warningspan> up
- uyarma
- written <span class="word-self">warningspan>
- (Kanun,Politika, Siyaset) ihtarname
- warn
- haber vermek
- airborne early <span class="word-self">warningspan>
- havadan erken uyarı
- aural <span class="word-self">warningspan>
- sesli uyarı
- automatic <span class="word-self">warningspan> system
- otomatik uyarı sistemi
- early <span class="word-self">warningspan>
- erken uyarı
- early <span class="word-self">warningspan> radar
- erken uyarı radarı
- microwave early <span class="word-self">warningspan>
- mikrodalga erken uyarı sistemi
- strategic <span class="word-self">warningspan>
- stratejik uyarı
- tactical <span class="word-self">warningspan>
- taktikli uyarı
- warn
- uyar
Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.
- A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık.
- We shouted in order to warn everyone of the danger.
- <span class="word-self">warningspan>
- ibret
- <span class="word-self">warningspan>
- tembih
- <span class="word-self">warningspan> bell
- uyarı zili
- <span class="word-self">warningspan> light
- uyarı lambası
- <span class="word-self">warningspan> of attack
- taaruz alarmı
- <span class="word-self">warningspan> of war
- savaş uyarısı
- <span class="word-self">warningspan> signal
- uyarı sinyali
- warn
- {f} ihtar etmek
- A chance comes without <span class="word-self">warningspan>
- (Atasözü) Fırsat bir rüzgardır ki bilinmez nereden eser
- a class <span class="word-self">warningspan>
- Birinci sınıf uyarı
- advance <span class="word-self">warningspan>
- önceden uyarı
- coolant level <span class="word-self">warningspan> light
- Soğutma suyu seviyesi uyarı ışığı
- fire <span class="word-self">warningspan> shot
- havaya ateş açmak
- flooding <span class="word-self">warningspan>
- su baskını uyarısı
- health <span class="word-self">warningspan>
- sağlık uyarısı
- low washer fluid <span class="word-self">warningspan> light
- düşük yıkama sıvısı ikaz lambası
- storm <span class="word-self">warningspan>
- fırtına ihbarı/uyarısı
- <span class="word-self">warningspan> beep
- uyarı sesi
- <span class="word-self">warningspan> current
- ikaz akımı
- <span class="word-self">warningspan> flag
- bayrak uyarısı
- <span class="word-self">warningspan> indicator
- göstergesi uyarı
- <span class="word-self">warningspan> message
- uyarı iletisi
- <span class="word-self">warningspan> shot
- uyarı
- washer fluid level <span class="word-self">warningspan> light
- yıkama sıvısı seviyesi uyarı ışığı
- wild animals <span class="word-self">warningspan>
- vahşi hayvan geçebilir
- without <span class="word-self">warningspan>
- bir uyarı olmaksızın, habersiz, habersizce
- Airborne <span class="word-self">Warningspan> and Control System
- (Askeri) Havadan İhbar ve Uyarı Sistemi
- Missile <span class="word-self">Warningspan> Center (NORAD)
- (Askeri) füze ikaz sistemi (Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı (NORAD))
- North Atlantic Treaty Organization (NATO) Airborne Early <span class="word-self">Warningspan> and Control Pro
- (Askeri) NATO Hava İndirme Erken Uyarı Ve Kontrol Programı Yönetim Teşkilatı
- adequate <span class="word-self">warningspan> time
- (Havacılık) yeterli uyarı zamanı
- advance <span class="word-self">warningspan>
- ön alarm
- air alert <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) HAVA ALARMI İKAZI: Düşman tayyareleri veya füzelerinin yaklaşmasını, telsiz veya diğer seri haberleşme vasıtalarından biriyle bildirme. Ayrıca bakınız: "air raid alert warning"
- air defence early <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) HAVA SAVUNMA ERKEN HABERLEŞME VE İKAZI: Elektronik ve görme vasıtalarıyla tespit edilmiş havadaki düşman silahları ve silah taşıyıcılarının yaklaşmalarını erken haber verme sistemi
- air defence early <span class="word-self">warningspan> station
- (Askeri) HAVA SAVUNMA ERKEN HABER VERME VE İKAZ İSTASYONU: Düşman hava araçları ve füzelerinin yaklaşmasını keşfedecek ve haber verecek şekilde kurulmuş ve teçhiz edilmiş bir tesis
- air defence <span class="word-self">warningspan> red
- (Askeri) KIRMIZI HAVA SAVUNMA İKAZI: Düşman uçak ve/veya füze saldırısı beklenmekte veya yaklaşmaktadır. Bu, düşman uçak ve/veya füzelerinin hava savunma bölgesi/mıntıkası içinde olduğu veya bu bölgenin çok yakınında olup büyük bir ihtimalle buraya gireceği anlamına gelmektedir
- air defence <span class="word-self">warningspan> yellow
- (Askeri) SARI HAVA SAVUNMA İKAZI: Düşman uçak ve/veya füze taarruzu muhtemeldir. Bu düşman uçak ve/veya füzelerinin hava savunma bölgesi/mıntıkasına doğru yolda oldukları veya düşman olmasından şüphe edilen uçak ve/veya füzelerin hava savunma bölgesi/mıntıkasına doğru yolda veya bu bölgenin içinde oldukları anlamına gelir
- air defense <span class="word-self">warningspan> conditions
- (Askeri) HAVA SAVUNMA İKAZ DURUMLARI: Aşağıdaki renklerle belirtilen hava akını yapılma ihtimali. Burada bahsedilen hava savunma bölgesi/mıntıkası kullanım şekline göre seyir halindeki ve/veya ileri bölgelere intikal etmiş kuvvet ve birlikleri içine alabilir
- air defense <span class="word-self">warningspan> net
- (Askeri) HAVA SAVUNMA İKAZ ÇEVİRİMİ: Hava taarruzlarının haber verilmesini temin eden bir muhabere sistemi
- air defense <span class="word-self">warningspan> white
- (Askeri) BEYAZ HAVA SAVUNMA İKAZI: Düşman uçak ve/veya füzelerinin taarruz ihtimali yoktur. Kırmızı veya sarı hava savunma uyarısından önce yada sonra ilan edilebilir. Başlangıçta bir hava savunma acil durumu ilan edilmesi hava trafiği kontrol güvenliği açısından otomatikman sarı veya kırmızı hava savunma durumunun ilanı anlamına gelir
- air raid alert <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) HAVA AKINI ALARM İKAZI: Düşman hava araçları veya füzelerinin yaklaşmasını, telsiz veya diğer seri muhabere vasıtalarıyla haber verme
- air raid <span class="word-self">warningspan>
- hava saldırısı uyarısı
- air raid <span class="word-self">warningspan>
- hava taarruzu alârmı
- air raid <span class="word-self">warningspan> condition
- (Askeri) HAVA AKINI HABER VERME VE İKAZ DURUMU: Hava akını olasılık derecesi. Bu derece, aşağıda gösterilen renklerle belirtilir: (a) flash blue mavi ışık; muhtemel hava taarruzu; civarda teşhis edilemeyen hava araçları. {b) flash red kırmızı ışık; çok yakın hava taarruzu; civarda düşman hava araçları. (c) flash white beyaz ışık; tehlike geçti; hava araçlarının dost oldukları anlaşıldı; düşman hava araçları artık yakınlarda değil
- air raid <span class="word-self">warningspan> district
- (Askeri) HAVA AKINI İKAZ MINTIKASI: Hava haber verme ve ikaz hizmetinde, bir hava savunma bölgesinin tali bir bölümü. Buna sadece "warning district" de denir
- air raid <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) HAVA AKINI İKAZ SİSTEMİ: Bak. "aircraft warning service"
- air <span class="word-self">warningspan>
- hava tehlike alârmı
- air <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) HAVA İKAZI: Bak. "aircraft warning"
- air <span class="word-self">warningspan> net
- (Askeri) HAVA İKAZI ÇEVRİMİ: Hava taarruzlarına karşı tesis edilmiş hava ikazı telsiz istasyonları çevirimi
- airborne early <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) HAVA ERKEN İHBARI: Düşman hava veya kara birliklerinin, havadaki bir araçta bulunan radar ve diğer cihazlarla saptanıp dost birliklere uyarı gönderilmesi
- airborne early <span class="word-self">warningspan> and control
- (Askeri) HAVADAN ERKEN İHBAR VE KONTROL: Silah kontrolü için arama ve yükseklik bulucu radar ve muhabere cihazlarıyla donatılmış hava erken uyarı araçları tarafından sağlanan gözetleme ve kontrol
- airborne early <span class="word-self">warningspan> and control
- (Askeri) havadan erken ihbar ve kontrol
- airborne early <span class="word-self">warningspan> set
- (Askeri) havadan ikaz radarı
- airborne early <span class="word-self">warningspan> set
- (Askeri) HAVADAN İKAZ RADARI: Uzak mesafeden araştırma ve tanımayı temin eden ve radar işaretlerini kara veya gemideki bir istasyona nakleden hava aracı
- airborne early <span class="word-self">warningspan>; air expeditionary wing
- (Askeri) havadan erken ihbar; hava seferi birliği
- airborne <span class="word-self">warningspan> and control
- (Askeri) havadan ihbar ve kontrol
- aircraft control and <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) UÇAK KONTROL VE İKAZ SİSTEMİ: Uçağın hareketini kontrol etmek ve bildirmek üzere kurulmuş bir sistem. Bu sistem gözetleme imkanlarını (radar, pasif elektronik, görsel ve diğer araçlar), kontrol merkezini ve gerekli muhabere araçlarını içine alır
- aircraft <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) hava ikazı
- aircraft <span class="word-self">warningspan> filterer
- (Askeri) TAYYARE İKAZ KIYMETLENDİRMESİ: Tayyare işaretleyicisi tarafından bir harita üzerine işlenmiş bilgileri, harekat üssüne göndermeden önce inceleyen, yorumlayıp kıymetlendiren şahıs
- aircraft <span class="word-self">warningspan> officer
- (Askeri) TAYYARE İKAZ SUBAYI: Bir birlik veya bölgenin hava haber verme ve ikaz hizmetine atanan ve haber verme ve ikaz tesisleri ile bu tesislere ait teçhizatın çalışmasını ve bakımını idare eden subay
- aircraft <span class="word-self">warningspan> plotter
- (Askeri) TAYYARE İKAZ İŞARETLEYİCİSİ: Bak "aircraft plotter"
- aircraft <span class="word-self">warningspan> service
- (Askeri) TAYYARE İKAZ HİZMETİ: Tayyarelerin hareketlerini bildirmek üzere kurulmuş hava haber verme ve ikaz düzeni. Tayyare haber verme ve ikaz hizmeti; gözetleme tesislerinden, süzme merkezlerinden ve gerekli muhabere vasıtalarından ibarettir
- aircraft <span class="word-self">warningspan> service filter area
- (Askeri) TAYYARE İKAZ HİZMETİ SÜZME BÖLGESİ: Bak. "filter area"
- aircraft <span class="word-self">warningspan> teller
- (Askeri) HAVA HABER VERME VE İKAZ HABERCİSİ: Hava haritaları üzerindeki bilgileri yorumlayıp elde ettiği sonuçları işaretleyicilere telefonla bildiren şahıs
- airspace <span class="word-self">warningspan> area
- (Askeri) HAVA İKAZ BÖLGESİ: Uluslararası sularda veya bunların üzerinde uçaklar için muhtemel bir tehlike teşkil edecek faaliyetlerin mevcut bulunacağı saha
- ballistic missile early <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) BALİSTİK FÜZE ERKEN İHBAR SİSTEMİ: Düşmanın kıtalararası balistik füze taarruzunu tespit eden ve erken ikaz sağlayan bir elektronik sistem
- ballistic missile early <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) balistik füze erken ihbar sistemi
- buzzer for beet <span class="word-self">warningspan>
- (Otomotiv) emniyet kemeri sesli ikaz
- collision <span class="word-self">warningspan> radar
- (Havacılık) çarpışma ikaz radarı
- confined space <span class="word-self">warningspan> sign
- kapalı alan uyarı levhası
- copyright <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) telif hakkı uyarısı
- disease <span class="word-self">warningspan>
- hastalık ihbarı
- disk conflict <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) disk çakışması uyarısı
- disobeying stop <span class="word-self">warningspan>
- (Politika, Siyaset) dur ihtarına uymama
- distant early <span class="word-self">warningspan> line
- (Askeri) UZAKTAN ERKEN HABER VERME VE İKAZ HATTI (HV.): Kuzey Amerika kıtası 70 nci paralel çizgisi civarında radar istasyonlarından meydana gelmiş bir savunma hattı
- dual <span class="word-self">warningspan> phenomenology
- (Askeri) ÇİFT UYARI SİSTEMİ: Gerçek olmayan veya aldatıcı raporlara, daha az şüpheli olurken güvenilirlik kazanmak için aynı olaylarla ilgili değişik fiziksel olayları gözleyen 2 sistemden çıkarılan bilgiler. (Örnek: Radar/kızılötesi veya görünür ışık/x ışınları)
- early <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) ERKEN İHBAR: Bilinmeyen silah veya silah taşıyıcılarının atılması ya da yaklaşmasının önceden fark edilmesi. Bak. "attack assessment; tactical warning"
- early <span class="word-self">warningspan> equipment
- (Askeri) erken uyarı teçhizatı
- early <span class="word-self">warningspan> installations
- (Askeri) erken ikaz tesisleri
- early <span class="word-self">warningspan> system
- erken uyarı sistemi
- early <span class="word-self">warningspan> unit
- (Politika, Siyaset) erken uyarı birimi
- early <span class="word-self">warningspan>; electronic warfare
- (Askeri) erken uyarı; elektronik harp
- erase <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) silme uyarısı
- give <span class="word-self">warningspan>
- uyarmak
- give <span class="word-self">warningspan>
- feshini ihbar etmek
- give <span class="word-self">warningspan>
- ihtar etmek
- hazard <span class="word-self">warningspan> switches
- (Otomotiv) tehlike ikaz anahtarları
- hood <span class="word-self">warningspan> label
- (Otomotiv) kaput uyarı etiketi
- hurricane <span class="word-self">warningspan>
- (Meteoroloji) kasırga ihbarı
- indications and <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) BELİRTİLER VE İKAZ: ABD'ye veya müttefik askeri, siyasi, ekonomik menfaatlere veya yurtdışındaki ABD vatandaşlarına tehdit oluşturabilecek dıştaki gelişmeler hakkındaki zamanı hassas istihbarat bilgisini belirlemek ve rapor etmeye yönelik istihbarat faaliyetleri, şunları kapsar; düşman faaliyet ve niyetlerinin önceden ikaz edilmesi, ayaklanma, ABD'ye, onun denizaşırı kuvvetlerine veya müttefik ülkelere nükleer/ nükleer olmayan bir taarruz; ABD keşif saldırıları, muhasamat ihtimali ve diğer benzer olaylar
- indications and <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) ikaz ve emareler
- instigate a <span class="word-self">warningspan>
- (Kanun) ihtarname çekmek
- integrated tactical <span class="word-self">warningspan> and attack assessment
- (Askeri) birleştirilmiş taktik ikaz ve taarruz değerlendirmesi
- jet <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) jet uyarısı
- last <span class="word-self">warningspan>
- son ihtar
- let off with a <span class="word-self">warningspan>
- (deyim) uyarmakla yetinmek
- license <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) lisans uyarısı
- master <span class="word-self">warningspan> signal
- (Askeri) ANA İKAZ İŞARETİ: Çeşitli ikaz işaretlerinden herhangi birinin verilmiş bulunduğunu göstermek için kullanılan işaret
- minimum <span class="word-self">warningspan> time
- (Askeri) (NUCLEAR) ASGARİ İKAZ ZAMANI (NÜKLEER): Sistem ve personel tepki zamanlarının toplamı
- minimum <span class="word-self">warningspan> time
- (Askeri) asgari ikaz zamanı
- missile <span class="word-self">warningspan> bypass
- (Askeri) füze ikaz baypası
- missile <span class="word-self">warningspan> receiver; morale, welfare, and recreation
- (Askeri) füze uyarı almacı; moral, sağlık ve eğlence
- missile <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) füze ikaz sistemi
- missile <span class="word-self">warningspan> systems
- (Askeri) füze ikaz sistemleri
- multiple <span class="word-self">warningspan> phenomenology
- (Askeri) ÇOKLU İKAZ FENOMONOLOJİSİ: Yanlış raporlara veya karıştırmalara yol açmamak amacıyla, daha fazla güvenirlik sağlamak için aynı olaylarla ilgili farklı fiziksel olguları gözleyen iki veya daha fazla sistemden ikaz bilgileri elde etmek
- nato <span class="word-self">warningspan> time
- (Askeri) NATO İKAZ ZAMANI: Bir taarruzun başlıyor olduğunu bir büyük NATO komutanı veya daha yüksek bir NATO makamı tarafından kabul edilmesi ile taarruzun başlangıcı arasındaki zaman. Ayrıca bakınız: "NATO preparation time"
- nuclear strike <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) NÜKLEER DARBE İKAZI: Yapılması yakın dost veya şüphelenilen düşman nükleer darbeleri ile ilgili bir ikaz
- nuclear <span class="word-self">warningspan> message
- (Askeri) NÜKLEER İKAZ MESAJI: Bir nükleer silahın patlatılacağı herhangi bir zamanı eğer söz konusu silahın dost kuvvetler üzerinde etkisi olacaksa, etkilenecek bütün dost kuvvetlere yayınlanması zorunlu olan bir uyarı mesajı
- nuisance <span class="word-self">warningspan>
- (Havacılık) tehlike ikazı
- optic <span class="word-self">warningspan>
- görsel ikaz
- phased array <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) faz dizili ikaz sistemi
- program <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) program uyarısı
- puncture <span class="word-self">warningspan> sensor
- delik uyarı sensörü
- radar <span class="word-self">warningspan> receiver
- (Askeri) radar ihbar alıcısı
- radioactive material and radiation <span class="word-self">warningspan> signal
- (Nükleer Bilimler) radyoaktif madde ve radyasyon uyarı işareti
- radioactivity <span class="word-self">warningspan> signal
- (Nükleer Bilimler) radyoaktivite uyarı işareti
- radyoactive material & radioactivity <span class="word-self">warningspan> signal
- (Nükleer Bilimler) radyoaktif madde ve radyasyon uyari işareti
- removal <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) kaldırma uyarısı
- safe mode <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) güvenlik kipi uyarısı
- satellite early <span class="word-self">warningspan> system
- (Askeri) uydu erken uyarı sistemi
- scatterable minefield <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) parçalanabilir mayın sahası ikazı
- script <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) komut dosyası uyarısı
- setup <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) kur uyarısı
- shared early <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) müşterek erken uyarı
- storm surge <span class="word-self">warningspan>
- (Çevre) fırtına dalgası uyarısı
- storm <span class="word-self">warningspan> tower
- (Meteoroloji) fırtına ihbar kuleleri
- strategic <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) STRATEJİK İKAZ: Düşman tarafından başlatılacak muhasamatın yakın olduğu yolunda ikaz. Burada zaman unsuru dakika ile saat, gün veya daha uzun bir süre arasında değişebilir. Ayrıca bakınız: "attack assessment"; "strategic warning lead time"; "strategic warning post decision time"; "strategic warning pre-decision time"; "tactical warning"
- strategic <span class="word-self">warningspan> lead time
- (Askeri) STRATEJİK UYARI SONRASI DÖNEM: Stratejik ikazın alınmasıyla muhasamat başlangıcı arasında geçen zaman. Bu süre iki faaliyet dönemini içine alır: Stratejik uyarı karar öncesi dönemi ve stratejik uyarı karar sonrası dönemi. Ayrıca bakınız: "commanders estimate of the situation"; "strategic concept", "strategic warning"
- strategic <span class="word-self">warningspan> post decision time
- (Askeri) STRATEJİK UYARI KARAR SONRASI DÖNEMİ: Stratejik uyarı neticesinde hükümetin en yüksek seviyesinde alınan kararların emredilmesi ve uygulamasıyla başlayıp muhasamatın başlaması veya tehdidin ortadan kalkmasıyla sona eren dönem. Bu süre, stratejik uyarı sonrası dönemin milli stratejik durumu güçlendirmek için belirli hazırlık faaliyetlerinin yapılabileceği kısmıdır. Ayrıca bak. "strategic warning", "strategic warning lead time". STRATEGIC WARNING PRE-DECISION TIME: STRATEJİK UYARI KARAR ÖNCESİ DÖNEMİ: Stratejik uyarının alınmasıyla başlayıp karar alınıp uygulamaya konulmasına kadar geçen süre. Bu süre, stratejik uyarı sonrası dönemin, uygulamaya konacak olan stratejik önlemlerle ilgili olarak hükümetin en yüksek düzeyinde kararların alınabileceği kısmıdır. Ayrıca bakınız: "strategic warning", "strategic warning lead time"
- tactical <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) (NATO) TAKTİK İKAZ: Uydu ve füze gözleminde özel bir tehdidin vuku bulmakta olduğunun harekat komuta merkezlerine bildirilmesi. Tehdit olaylarını belirten unsurlar şunlardır
- tactical <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) TAKTİK HABER VERME VE İKAZ (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, SAVUNMA KURULU): Düşmanın muhasamata başladığını belirten bir bildiri. Bu gibi haber ve ikazlar; taarruzun başlamasından hedefine ulaşıncaya kadar, geçen süre içinde, herhangi bir anda alınabilir. Ayrıca bak "attack assesment; stratic warning"
- tactical <span class="word-self">warningspan> and attack assessment
- (Askeri) taktik uyarı ve taarruz değerlendirmesi
- take <span class="word-self">warningspan> by
- ibret almak
- tank <span class="word-self">warningspan> net
- (Askeri) TANK HABER VERME VE İKAZ ÇEVRİMİ: Düşman tanklarının yaklaşmasını haber vermekte kullanılan muharebe sistemi
- trailer <span class="word-self">warningspan> light
- (Otomotiv) römork ikaz lambası
- upgrade <span class="word-self">warningspan>
- (Bilgisayar) yükseltme uyarısı
- verbal <span class="word-self">warningspan>
- sözlü uyarı
- visual <span class="word-self">warningspan>
- Görsel Uyarı
- warn
- {f} 1. uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor
- warn
- uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor
- warn
- tavsiye etmek
- warn
- tehlikeyi haber vermek
- warn
- warn uyar
- warn
- {f} ihbar etmek
- <span class="word-self">warningspan>
- {i} öğüt
- <span class="word-self">warningspan>
- {i} uyarma
Polis onu uyarmadan serbest bıraktı.
- The policeman let him off with a warning.
- <span class="word-self">warningspan>
- {i} ibret: Let this be a warning to you. Bu sana ibret olsun
- <span class="word-self">warningspan>
- {i} nasihat
- <span class="word-self">warningspan>
- {f} uyar: prep.uyararak,uyarı
- <span class="word-self">warningspan>
- {s} uyarıcı
Tom Mary'ye uyarıcı bir görüntü verdi.
- Tom gave Mary a warning look.
- <span class="word-self">warningspan>
- {i} ihtarname
- <span class="word-self">warningspan>
- (Askeri) HABER VERME VE İKAZ; İHTAR; İHBAR
- <span class="word-self">warningspan>
- uyartı
- <span class="word-self">warningspan> and display terminal
- (Askeri) uyarı ve görüntü terminali
- <span class="word-self">warningspan> area
- (Askeri) İKAZ BÖLGESİ: Bak. "danger area"
- <span class="word-self">warningspan> area
- (Askeri) İkaz bölgesi
- <span class="word-self">warningspan> beep
- Sesli uyarı sinyali
- <span class="word-self">warningspan> bell
- uyarma zili
- <span class="word-self">warningspan> buzzers
- (Otomotiv) sesli uyarı cihazları
- <span class="word-self">warningspan> counter
- (Bilgisayar) uyarı sayacı