Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
- When meeting a person for the first time, keep the conversation light.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.