vorsatz

listen to the pronunciation of vorsatz
Almanca - Türkçe
[der] niyet; kasıt, taammüt
{'fo: rza: gın} sufle etmek
einen Vorsatz fassen
niyet etmek, karar vermek
İngilizce - Türkçe

vorsatz teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

intent
niyet

İşlerine karışmaya niyetim yok. - I have no intention of meddling in your affairs.

Adam onu öldürmek niyeti ile ona saldırdı. - The man attacked her with the intention of killing her.

intent
{i} amaç

Amaçlarını bilmem gerekiyor. - I need to know your intentions.

Onların amaçları açıktır. - Their intentions are obvious.

intent
{i} gaye
intent
{s} niyetli

Polis suçluyu durdurmaya niyetliydi. - The police were intent on stopping the criminal.

Fransızca öğrenmeye niyetlidir. - He has been intent on learning French.

intent
azimli
intent
dikkatli
intent
dik

Tom'dan başka herkes dikkatle dinledi. - Everyone but Tom listened intently.

Tom dikkatle Mary'ye baktı. - Tom stared at Mary intently.

ıntent
niyet
intent
{i} kasıt

O pencereyi kasıtlı olarak kırdı. - He broke the window intentionally.

Onun kasıtlı olmadığına eminim. - I'm sure that wasn't intentional.

intent
(sıfat) niyetli, istekli, hevesli, kararlı, meşgul, dalmış, dikkatli
intent
{s} kararlı
intent
{s} istekli
intent
{s} dalmış
intent
(Mukavele) niyet, maksat
intent
{s} hevesli
intent
intently dikkatle
intent
(isim) niyet, maksat, amaç, gaye, kasıt