unusual, exceptional, unique; specific, particular; limited; highly valued

listen to the pronunciation of unusual, exceptional, unique; specific, particular; limited; highly valued
İngilizce - Türkçe

unusual, exceptional, unique; specific, particular; limited; highly valued teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

special
{s} özel

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Özel lezzet neye benziyor? - What does the special taste like?

special
sayılı
special
bilhassa
special
ek
special
sıradan olmayan
special
special delivery ekspres mektup
special
special agent özel ajan special case özel durum
special
{s} has

Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara. - If your illness becomes worse, call in a specialist.

Dünyada bu hastalığı tedavi edebilen az sayıda uzman var. - There are few specialists in the world who can treat this disease.

special
{s} özel, normal olmayan
special
özellik

Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir. - It is important to pay special attention to your love life.

special
{i} özel yayın
special
{i} (fiyatta) özel bir indirim
special
{i} lokantada
special
{i} özel baskı
special
{s} özellikli
special
özel ulak
special
herhangi özel bir şey
special
{i} özel sayı
special
{s} olağanüstü

Olağanüstü bir toplantıya gitmem gerekiyor. - I have to go to a special meeting.

special
{i} özel tren
İngilizce - İngilizce
{s} special
unusual, exceptional, unique; specific, particular; limited; highly valued