ufaklıklar teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- small fry
- weenies
- ufak
- {s} small
Actually, I do have one small complaint.
- Aslında, ufak bir şikayetim var.
During the vacation my sister and I stayed at a small village at the foot of Mt. Fuji.
- Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.
- ufak
- {s} little
There is little hope that he will succeed.
- Onun başarılı olacağına dair ufak bir umut var.
I have a little present for you.
- Sana ufak bir hediyem var.
- ufak
- diminutive
- ufaklık
- {i} kid
- ufak
- minor
Tom was involved in a minor accident.
- Tom ufak bir kazaya karıştı.
Tom received minor injuries.
- Tom ufak yaralar aldı.
- ufak
- trivial
- ufak
- bit
I am grudged even the least bit of happiness.
- En ufak mutluluk bile bana çok görülüyor.
- ufak
- light
- ufaklık
- boy
- ufaklık
- child
- ufaklık
- change
- ufaklık
- small change
- ufak
- petty
Tom is petty, isn't he?
- Tom ufak tefek, değil mi?
- ufak
- tiddly
- ufak
- exiguous
- ufak
- steno-
- ufak
- scrubby
- ufak
- slight
He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him.
- O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.
I don't have the slightest idea what to do.
- Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yok.
- ufak
- petit
- ufak
- picayunish
- ufaklık
- smallness
- ufaklık
- tiny
- ufak
- inconsiderable
- ufaklık
- little one
- ufaklık
- munchkin
- ufak
- small, little
- ufak
- peddling
- ufak
- small, little; minor, inconsiderable, trivial
- ufak
- crumb
- ufak
- minor, paltry, piddling
- ufak
- little, young
- ufak
- micro
- ufak
- petite
- ufak
- bantam
- ufak
- toy
- ufak
- {s} insignificant
- ufak
- pilule
- ufak
- puny
- ufak
- kin
- ufak
- teeny
- ufak
- exisluous
- ufaklık
- pint size
- ufaklık
- shorty
- ufaklık
- smallness; small change, change; child, kid, boy
- ufaklık
- shortie
- ufaklık
- fractional currency
- ufaklık
- kiddy
- ufaklık
- tot
- ufaklık
- child, little one; kid; kid brother; kid sister
- ufaklık
- smallness, littleness
- ufaklık
- small change; small bills
- ufaklık
- bantling
- ufaklık
- pint sized
- ufaklık
- jocular louse (an insect)
- ufaklık
- coinage