truly; in fact; actually

listen to the pronunciation of truly; in fact; actually
İngilizce - Türkçe

truly; in fact; actually teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

indeed
aslında

Aslında o yer buradan uzakta gibi görünüyor. - Indeed, that place does appear to be far from here.

Irkçı değilim, ama ile başlayan her cümle aslında büyük ihtimalle çok ırkçıdır. - Every sentence that starts with I'm not racist, but is likely to be very racist indeed.

indeed
Yok canım
indeed
indeed Elbette
indeed
ünlem hakikaten
indeed
gerçeği söylemek gerekirse
indeed
doğrusu

Doğrusu çok şey biliyorsunuz ama onları öğretmede iyi değilsiniz. - Indeed you know a lot of things, but you're not good at teaching them.

Doğrusunu söylemek gerekirse, o, dilini koparabilirdi. - Indeed, he could have bitten off his tongue.

indeed
doğrusu istenirse
indeed
gerçekte

Hayat gerçekten de iyi bir şeydir. - Life is indeed a good thing.

Ben ırkçı değilim, ama ile başlayan her cümlenin gerçekten çok ırkçı olması muhtemeldir. - Every sentence that starts with I'm not racist, but is likely to be very racist indeed.

indeed
gerçekten

Ben ırkçı değilim, ama ile başlayan her cümlenin gerçekten çok ırkçı olması muhtemeldir. - Every sentence that starts with I'm not racist, but is likely to be very racist indeed.

O gerçekten çok zeki. - He is very clever indeed.

indeed
hakikaten
indeed
cidden
indeed
sahiden
indeed
(ünlem) Öyle mi? ; No,indeed! Hiç de öyle değil. Yok canım. Yes, indeed ! Elbette
indeed
(ünlem) Hakikaten, gerçekten, doğrusu
indeed
ünlem Öyle mi? No
indeed
indeed! Hiç de öyle değil
İngilizce - İngilizce
indeed
truly; in fact; actually