Arabamı satmak için reklam verdim.
 - I advertised my car for sale.
Onlar satılık bir evleri olduğunu reklam ettiler.
 - They advertised that they had a house for sale.
Tom satılık saksafonunun tanıtımını yaptı.
 - Tom advertised his saxophone for sale.
İlan vermek için yeterli param yok.
 - I don't have enough money to advertise.