Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti.
- Tom went to Boston to attend a conference.
Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.
- I will be happy to attend your party.
Biz diğerlerinin gelmesini beklerken bir içki ister misin?
- Would you like a drink while we wait for the others to arrive?
Tom sonraki otobüsü beklemek istedi.
- Tom wanted to wait for the next bus.
Tom Mary için ne kadar beklemek zorunda olduğunu bilmiyor.
- Tom doesn't know how long he'll have to wait for Mary.
Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
- He has only one servant to attend on him.
Lütfen beş dakika bekle.
- Please wait for five minutes.
Cuma günkü partiyi bekleyemeyiz.
- We can hardly wait for the party on Friday.
Meşgul olmam gereken işlerim var.
- I have things to attend to.
O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
- I'm so busy I can't attend the party.
I'm waiting for the train.
What are you waiting for?.
... wait for checkin ...
... I can't wait for you all to have your own magic moments ...