to produce an air current

listen to the pronunciation of to produce an air current
İngilizce - Türkçe

to produce an air current teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blow
{f} kaçırmak (fırsat)
blow
(rüzgar) esmek
blow
çalınmak
blow
düşmek
blow
yanmak
blow
çabuk çabuk solumak
blow
sürüklemek
blow
(sigorta/vb.) atmak
blow
üf

Kız kabarcıkları üflüyor. - The girl is blowing bubbles.

Çocuklar kabarcıklar üflüyor. - The children are blowing bubbles.

blow
{f} uçurmak
blow
{f} uçurmak; uçmak: The wind has blown off the chimney cowl. Rüzgâr bacanın külahını uçurdu
blow
{i} yumruk

O yüzüme bir yumruk attı. - He dealt me a blow in the face.

Tom, Noel yemeğinde ofisteki bir arkadaşı ile yumruk yumruğa girdi. - Tom came to blows with a colleague at the office Christmas lunch.

blow
{i} şanssızlık
blow
{f} su fışkırtmak (balina)
blow
{f} soluk soluğa kalmak
blow
{f} çarçur etmek (Argo)
blow
{i} şok

Bu beni hâlâ şok ediyor. - It still blows my mind.

blow
öttürmek
blow
{f} patlamak
İngilizce - İngilizce
blow
to produce an air current

    Heceleme

    to pro·duce an A·ir cur·rent

    Türkçe nasıl söylenir

    tı prıdus ın er kärınt

    Telaffuz

    /tə prəˈdo͞os ən ˈer ˈkärənt/ /tə prəˈduːs ən ˈɛr ˈkɑːrənt/