If he should hear the news, he would be shocked.
- Haberi duysa, şoka girer.
She went mad because of the shock.
- Şoktan dolayı çıldırdı.
It still blows my mind.
- Bu beni hâlâ şok ediyor.
Sami bought a stun gun.
- Sami bir şok silahı satın aldı.
Sami liked to shock people.
- Sami insanları şok etmekten keyif alırdı.
In my country, there is a shocking amount of mathematical ignorance.
- Benim ülkemde, şok edici bir düzeyde matematiksel cehalet var.
This is truly shocking.
- Bu gerçekten şok edici.
The shock wave came and obliterated everything and everyone.
- Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.