to-know

listen to the pronunciation of to-know
İngilizce - Türkçe

to-know teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

know
ezberlemek

Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz? - Do you know a good way to memorize new vocabulary?

Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir. - The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.

know
{f} (knew, --n)
know
{f} ayırt etmek
ken
görüş açısı
ken
{f} bilmek
know
agah olmak
know
(Argo) cinsel ilişkiye girmek
ken
{f} bil

Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim. - I invited Ken, Bill and Yumi.

Ken gelecek defa ne söyleyeceğini bilmiyordu. - Ken didn't know what to say next.

To know
-e bilmek
to know
bilmeye
to know
bildi
ken
{f} İskoç. bilmek, anlamak, tanımak
ken
{i} bilgi alanı
ken
{i} görüş alanı

Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun. - The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.

ken
{f} tanımak
know
{f} seçmek, farketmek
know
(fiil) bilmek, tanımak, tatmak, başından geçmek, ayırt etmek, farketmek, ilişkisi olmak
know
yaşa

Onlar, Tom'un gençliğinde hangi zorlukları yaşadığını bilmiyorlar. - They don't know what difficulties Tom went through in his youth.

Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır. - We love our mother almost without knowing it, without feeling it, as it is as natural as to live.

İngilizce - İngilizce
{v} wis
{v} noose
wot
weet
kon
cun
knaa
know

You are old enough to know better. - You're old enough to know better.

You're old enough to know better. - You are old enough to know better.

ken
to-know

    Videolar

    ... designed to give owners of computers the power to know and control what bootloader and OS ...
    ... But how do we know that's the bigger issue as opposed to it's ...