to have weight; to be heavy

listen to the pronunciation of to have weight; to be heavy
İngilizce - Türkçe

to have weight; to be heavy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

weigh
tartmak

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

Seçeneklerimi tartmak zorundayım. - I have to weigh my options.

weigh
{f} düşünüp taşınmak

Avantajları ve dezavantajları düşünüp taşınmak zorundayız. - We have to weigh the pros and cons.

weigh
tartıya vurmak
weigh
gelmek

O, 80 kilodan daha fazla gelmektedir. - She weighs more than 80 kg.

weigh
{i} tartma

Bizim seçeneklerimizi tartmamız gerekiyor. - We need to weigh our options.

Bugünden başlayarak kendimi her gün tartmaya karar verdim. - I have decided to weigh myself every day starting today.

weigh
{f} tart

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir. - Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

weigh
çekmek
to have to
zorunda olmak
weigh
{i} ağırlık

Bir pound bir ağırlık birimidir. - A pound is a unit of weight.

Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı. - Tom did weight training at a local gym.

weigh
ölçünmek
weigh
weigh down yüklemek
weigh
yük altına koymak
weigh
omuzlarını çökertmek
weigh
{f} yük olmak
weigh
{f} (up) iyice tartmak/düşünmek, ölçüp biçmek, teraziye vurmak. 3
weigh
weigh anchor demir almak
weigh
{f} basmak
weigh
(Tekstil) 1. tartmak 2. çekmek, gelmek
weigh
{f} bastırmak
İngilizce - İngilizce
weigh
to have weight; to be heavy