Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to consider teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- devise
- {f} tasarlamak, planlamak, düzenlemek, tertiplemek
- devise
- {f} tasarlamak
- devise
- {f} icat etmek
- devise
- düşünmek
- devise
- tasarım yapmak
- devise
- varis
- devise
- mirasçı
- devise
- keşfetmek
- devise
- {f} tasarla
Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.
-To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.
Sami, Leyla'ya yardım etmek için basit bir plan tasarladı.
-Sami devised a simple plan to help Layla.
- devise
- bulmak
- devise
- planlamak
- devise
- vasiyetle bırakılan mülk
- devise
- geliştir,v.tasarla: n.vasiyet
- devise
- (Biyoloji) geliştir
Tom, Mary'nin evinini soymak için bir plan geliştirdi.
-Tom devised a plan to burglarize Mary's house.
Onlar ustaca yapılmış çözümler geliştirdiler.
-They devised ingenious solutions.
- devise
- vasiyet
- devise
- {f} vasiyetle bırakmak
- devise
- (fiil)siyet, vasiyetle bırakılan mülk
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to consider teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- devise
to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to consider
Heceleme
to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to con·sid·erTelaffuz
Resimler
Favoriler