Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
- The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
O cesur görünüyor fakat o sadece bir davranış.
- He appears brave, but it's just an act.
Davranışlarımı açıklamak benim için zor.
- It's hard for me to explain my actions.
İşe git, çocuklarını okula gönder. Modayı takip et, normal hareket et, kaldırımda yürü, televizyon izle. Yaşlılığın için para biriktir. Kanunlara uy. Benimle birlikte tekrarla: Ben özgürüm.
- Go to work, send your kids to school. Follow fashion, act normal, walk on the pavements, watch TV. Save for your old age. Obey the law. Repeat with me: I am free.
Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.
- According to Newton's Third Law of Motion Every action has an equal and opposite reaction.
Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
- One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
Dan hasta numarası yapmadı bile.
- Dan didn't even act sick.
Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
- Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
1862'de Kongre Homstead Yasasını geçirmişti.
- In 1862, Congress had passed the Homestead Act.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
- The strong yen is acting against Japan's export industry.
Bir aktörmüş gibi davranmak istiyorum.
- I wish to pretend to be an actor.
Jane öğrencilerin sahnede iyi rol yaptıklarını gördü.
- Jane saw the students acting well on the stage.
Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
- The actor was on the stage for most of the play.
Tom'a yardım etmek için bir şeyler yapmak zorundayım.
- I have to do something to help Tom.
Ben yararlı bir şeyler yapmak istiyorum.
- I want to do something useful.
Filmde oynamak ister misin?
- Do you want to act in a movie?
... make sure that we're providing preventive care so we're catching the onset of something ...
... And this is not a matter of something that is happening in one corner of the globe. Close ...