Kendini tutmak zorundasın.
 - You have to hold back.
Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti.
 - The girl tried hard to hold back her tears.
Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti.
 - The girl tried hard to hold back her tears.
Tom gözyaşlarını tutmaya çalıştı.
 - Tom tried to hold back his tears.
Kendini tutmak zorundasın.
 - You have to hold back.