time a simple command or give resource usage

listen to the pronunciation of time a simple command or give resource usage
İngilizce - Türkçe

time a simple command or give resource usage teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

time
zamanı göre ayarlamak
time
zamanını/hızını kaydetmek
time
{i} tempo
time
(Kanun) önel
time
çarpı

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi. - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

time
dem

Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır. - I think it's time for me to say goodbye.

O zaman Japonya'da demiryolları yoktu. - There were no railroads in Japan at that time.

time
süre

Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım. - If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.

Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var? - How much time does she need to translate this book?

time
çağ

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı. - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.

Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım. - I had a call from her for the first time in a long time.

time
vakit

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır. - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak. - He will be talking with his family at this time tomorrow.

time
{i} zaman

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

Bir zaman makinen olduğunu hayal et. - Imagine that you had a time machine.

time
{f} saat tutmak
time
{f} zamanlama yapmak
time
{i} doğum zamanı
time
{f} süre tutmak
time
{i} zaman, vakit: It'll take a long time. Çok zaman ister. It's time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now's exactly the right time! Şimdi tam
time
{f} zamanlama yap
time
{i} vade
time
(isim) zaman, aralık, vakit, çağ, süre, vade, uygun zaman, doğum zamanı, tempo, kere
İngilizce - İngilizce
time
time-
time a simple command or give resource usage

    Heceleme

    time a sim·ple com·mand or give re·source us·age

    Türkçe nasıl söylenir

    taym ı sîmpıl kımänd ır gîv risôrs yusıc

    Telaffuz

    /ˈtīm ə ˈsəmpəl kəˈmand ər ˈgəv ˈrēsôrs ˈyo͞osəʤ/ /ˈtaɪm ə ˈsɪmpəl kəˈmænd ɜr ˈɡɪv ˈriːsɔːrs ˈjuːsəʤ/