Sen ondan daha uzun boylusun.
- You are taller than she.
Sen benden daha uzunsun.
- You're taller than me.
Sen ondan daha uzun boylusun.
- You are taller than she.
Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- The tall man wore a pink carnation in his lapel.
Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- The tall man wore a pink carnation in his lapel.
Siz ondan daha uzun boylusunuz.
- You are taller than she.
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
- Tom tried climbing the tall tree.
Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.
- Mt. Fuji is Japan's tallest mountain.
Bu dağ ne kadar yüksekliktedir?
- How tall is that mountain?
Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir.
- This mountain is 3000 meters tall.
Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme!
- Don't expect me to believe such a tall story.
Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
- The tree was so tall that it towered over the garden wall.
Tom yaklaşık altı fit boyunda.
- Tom is almost six feet tall.
On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır.
- A boy of seventeen is often as tall as his father.
... When people are unusually tall, that's one of the explanations. ...
... Keeping their heads up above the tall grasses to watch for predators. ...