fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive

listen to the pronunciation of fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive
İngilizce - Türkçe

fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tall
uzun

Sen benden daha uzunsun. - You are taller than me.

Sen ondan daha uzun boylusun. - You are taller than she.

tall
{s} boylu boslu
tall
tallness uzun boyluluk
tall
{s} uzun boylu, uzun: He's 1.7 meters tall. Boyu 1,70
tall
{s} yüksek

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor. - She wears high heels to make herself look taller.

Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı. - Tom tried to climb the tall tree.

tall
yükseklik

Bu dağ ne kadar yüksekliktedir? - How tall is that mountain?

Eyfel kulesi ne kadar yüksekliktedir? - How tall is the Eiffel Tower?

tall
övünerek
tall
abartarak
tall
yüksel

Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi. - The tree was so tall that it towered over the garden wall.

tall
boyunda

Tom yaklaşık altı fit boyunda. - Tom is almost six feet tall.

O, neredeyse altı fit boyundadır. - He is almost six feet tall.

tall
uzun boylu

Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı. - The tall man wore a pink carnation in his lapel.

O, babasından daha uzun boyludur. - He is taller than his father.

tall
{s} abartılı

Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme! - Don't expect me to believe such a tall story.

İngilizce - İngilizce
tall
fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive