the stem of such plants used in making baskets, mats, the seats of chairs, etc

İngilizce - Türkçe

the stem of such plants used in making baskets, mats, the seats of chairs, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

rush

{f} acele etmek

Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum. - I don't see any reason for rushing.

Ben hiçbir şeye acele etmek istemedim. - I didn't want to rush into anything.

rush

{f} koşturmak

rush

{f} sıkıştırmak

rush

saldırış

rush

furya

rush

üstüne çullanmak

rush

istek

rush

hasırotu

rush

aşıkmak

rush

saldırı

rush

kakma

rush

{i} üşüşme

rush

(Tıp) Hız hücum (kan, vs.) hızlı hareket

rush

{f} aceleye getirmek

Biz bunu aceleye getirmek istemiyoruz. - We don't want to rush it.

rush

{i} hücum

Altına hücûm burada başladı. - The gold rush began here.

Herkes bana doğru hücum etti. - Everybody rushed towards me.

rush

{f} saldırmak

rush

{f} düşünmeden girişmek

İngilizce - İngilizce

the stem of such plants used in making baskets, mats, the seats of chairs, etc teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

rush

Heceleme

the stem of such plants used in mak·ing baskets, mats, the seats of chairs, etc