the number of people traveling with the applicant

listen to the pronunciation of the number of people traveling with the applicant
İngilizce - Türkçe

the number of people traveling with the applicant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

people
millet

Almanlar tutumlu bir millettir. - Germans are a frugal people.

Çinliler cana yakın bir millettir. - The Chinese are a friendly people.

people
ulus

Amerikalılar demokratik bir ulustur. - The Americans are a democratic people.

Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır. - This is what they have in common with other peoples.

people
insanlar

Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir. - Social networking sites are dangerous for people under 13.

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir. - According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.

people
{i} 1. birileri: Be quiet! There are people in the next room. Sus! Yandaki odada birileri var. Are there people in the next room? Bitişikteki
people
{f} insan yerleştirmek
people
dünya

Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar. - A lot of people want peace all over the world.

Dünyada birçok insan açtır. - Many people in the world are hungry.

people
beşer
people
kalabalık

Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi. - The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.

Caddede bir kalabalık var. - There is a crowd of people on the street.

people
el
people
insanoğlu
people
kişiler

Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür. - His novels are popular among young people.

Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır. - Generosity is innate in some people.

people
ümmet
people
kimse

Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız. - We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.

Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez. - No one knows exactly how many people considered themselves hippies.

people
kişi

Ailemde dört kişi var. - There are four people in my family.

Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi. - Only a few people showed up on time.

people
kodak üyeleri
people
akrabalar
people
(fiil) insan yerleştirmek
people
birileri: Be quiet! There are people in the next room. Sus! Yandaki odada birileri var. Are there people in the next room? Bitişikteki
İngilizce - İngilizce
people
the number of people traveling with the applicant

    Heceleme

    the num·ber of peo·ple trav·el·ing with the ap·pli·cant

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi nʌmbır ıv pipıl trävlîng wîdh dhi äplîkınt

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈnəmbər əv ˈpēpəl ˈtravləɴɢ wəᴛʜ ᴛʜē ˈapləkənt/ /ðiː ˈnʌmbɜr əv ˈpiːpəl ˈtrævlɪŋ wɪð ðiː ˈæplɪkənt/