the horizontal members of a rectangular frame

listen to the pronunciation of the horizontal members of a rectangular frame
İngilizce - Türkçe

the horizontal members of a rectangular frame teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rail
{f} ray döşemek
rail
hırlamak
rail
ray

Tom her sabah işe giderken demiryolu raylarını geçer. - Tom crosses the railroad tracks every morning on his way to work.

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz. - A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.

rail
parmaklıkla kapatmak
rail
demiryolu

Demiryolu işçileri yarın greve gidiyorlar. - The railroad workers are going on walkout tomorrow.

Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar. - A network of railroads spreads all over Japan.

rail
şov(mek)
rail
{i} korkuluk

Sonra korkuluk yol verdi. - Then the railing gave way.

Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı. - Tom had to support himself on the railing.

rail
demiryolu ile taşımak
rail
{i} trabzan
rail
{f} parmaklıkla çevirmek
rail
{i} d.y
rail
(isim) ray, demiryolu, tırabzan, trabzan, parmaklık, korkuluk, sutavuğu
rail
dırlanmak
rail
{i} (tahta parmaklıktaki yatay) sırık
rail
{f} sövüp saymak
rail
{f} dil uzatmak
rail
{i} küpeşte; tırabzan küpeştesi, merdiven küpeştesi; parmaklık küpeştesi
rail
{f} yakınmak
İngilizce - İngilizce
rail
the horizontal members of a rectangular frame

    Heceleme

    the ho·ri·zon·tal members of a rec·tan·gu·lar frame

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi hôrızäntıl membırz ıv ı rektänggyılır freym

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˌhôrəˈzäntəl ˈmembərz əv ə rekˈtaɴɢgyələr ˈfrām/ /ðiː ˌhɔːrəˈzɑːntəl ˈmɛmbɜrz əv ə rɛkˈtæŋɡjəlɜr ˈfreɪm/