the high grass area adjacent to the fairway and green

listen to the pronunciation of the high grass area adjacent to the fairway and green
İngilizce - Türkçe

the high grass area adjacent to the fairway and green teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rough
kaba

Chris'in kabaca davranması sıradışı idi. - It was out of the ordinary for Chris to behave so roughly.

Jackson, kaba bir adamdı. - Jackson was a rough man.

rough
{f} pütür pütür yapmak
rough
{s} dalgalı

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

rough
kaba dokunmuş
rough
karalama
rough
fırtınalı

Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu. - She become seasick in rough seas.

rough
işlenmemiş
rough
rüzgârlı
rough
kabaca

Tom'un sorunun nasıl çözüleceği hakkında kabaca bir fikri var. - Tom has a rough idea about how to solve the problem.

Chris'in kabaca davranması sıradışı idi. - It was out of the ordinary for Chris to behave so roughly.

rough
güç
rough
haksız
rough
{i} kaba tip
rough
{s} taslak halinde olan
rough
ev iş/golf alan/külh
rough
{i} engebeli arazi

Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi. - The rough terrain checked the progress of the hikers.

rough
(sıfat) kabataslak, pürüzlü, pürtüklü, dik (saç), engebeli, taslak halinde olan, fırtınalı, haşin, dalgalı, sert, kaba, kaba saba, gürültücü, hoyrat, işlenmemiş, yaklaşık, aşağı yukarı, cilasız, kulak tırmalayıcı, rahatsız edici, zor, kötü, açık saçık, müstehcen
rough
{i} müsvedde
rough
eğreti
rough
{f} terbiye etmek (at)
İngilizce - İngilizce
rough
rough-
the high grass area adjacent to the fairway and green

    Heceleme

    the high grass ar·e·a ad·ja·cent to the fair·way and green

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi hay gräs eriı ıceysınt tı dhi ferwey ınd grin

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈhī ˈgras ˈerēə əˈʤāsənt tə ᴛʜē ˈferˌwā ənd ˈgrēn/ /ðiː ˈhaɪ ˈɡræs ˈɛriːə əˈʤeɪsənt tə ðiː ˈfɛrˌweɪ ənd ˈɡriːn/