the basal plane of a crystal

listen to the pronunciation of the basal plane of a crystal
İngilizce - Türkçe

the basal plane of a crystal teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

base
üs

Buraya yakın bir askeri üs var. - There is a military base near here.

Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi. - Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.

base
(Kimya) Baz

Onlar bazen beyzbol oynarlar. - They sometimes play baseball.

Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever. - Some people like baseball, others like soccer.

base
{i} alt

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı. - Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.

base
{i} kök
base
(fiil) dayandırmak, kurmak, tesis etmek
base
süfli
base
değersiz
base
başlama sayısı
base
(İnşaat) süpürgelik
base
(Arkeoloji) sütun altlığı
base
{f} dayan

Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır. - This story is based on actual events.

Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır. - His conclusion is based on these facts.

base
düzlem

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır. - Geometry is based on points, lines and planes.

base
merkez

Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır. - Our company's base is in Tokyo.

Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır. - The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.

base
{s} alçak, adi, rezil
base
(Mühendislik) taban, kaide, temel
base
baseboard süpürgelik
base
{i} başlangıç sayısı
base
{i} depart
base
(Tıp) Esas, baz, temel
İngilizce - İngilizce
base
the basal plane of a crystal

    Heceleme

    the ba·sal plane of a Crys·tal

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi beysıl pleyn ıv ı krîstıl

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈbāsəl ˈplān əv ə ˈkrəstəl/ /ðiː ˈbeɪsəl ˈpleɪn əv ə ˈkrɪstəl/