teklifli

listen to the pronunciation of teklifli
Türkçe - İngilizce
bidding
formal, ceremonious, stiff
ceremonious
teklif
proposal

She refused his proposal. - Onun teklifini reddetti.

He didn't agree to my proposal. - Teklifimi kabul etmedi.

teklif
offer

To my surprise, he refused my offer. - Benim için sürpriz oldu, o benim teklifimi reddetti.

I am surprised that she refused such a good offer. - Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.

teklif
{i} suggestion

Tom seems to be unwilling to listen to suggestions. - Tom teklifleri dinlemek için isteksiz görünüyor.

How do you feel about his suggestion? - Onun teklifi hakkında ne düşünüyorsun?

teklif
bid

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

The corporation invited bids for the construction project. - yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti

teklif
offering

I think you should take the job Tom is offering you. - Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısınız.

Tom seems to be unwilling to accept the bribe we're offering him. - Tom ona teklif ettiğimiz rüşveti kabul etmek için isteksiz görünüyor.

teklif
proposition

I am in favor of the proposition. - Teklifi destekliyorum.

He was in favor of the proposition. - O, teklifin lehindeydi.

teklif
recommendation
teklif
etiquette
teklif
(Ticaret) tendering
teklif
advance
teklif
submission
teklif
formality
teklif
tender

Have you already heard that your firm has won the tender? - Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?

teklif
cotation
teklif
resolution
teklif
{i} bidding

Is anyone else bidding? - başka biri var mı teklif veren?

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

teklif
estimate
Teklif
proposals for
teklif
b.i.d
teklif
proposal; offer; suggestion
teklif
motion, proposal (before an assembly)
teklif
offer, proposal, suggestion; motion, proposal; tender, bid; etiquette, formality, ceremony
teklif
bargain
teklif
overture
teklif
motion

Tom made a motion that the class should have a party. - Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.

teklif
proffer
teklif
formality, formal behavior, ceremony
teklif
questlon
Türkçe - Türkçe
Kendisiyle samimî, içli dışlı olunmayan, resmî
teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri: "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim."- R. N. Güntekin. İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri. İçten olmayan, resmî davranış
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Sıkılgan ve resmi davranış. İçli dışlı olmayan çekingen muâmele
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Fık: Şeriat-ı İslâmiyenin, ehliyet ve salâhiyet sahibi olan insanlara bir takım vazifeler yapmalarını ve bir kısım şeyleri de terketmelerini emir ve ilzam buyurmasıdır. Bunlar ile öylece dinen me'mur ve vazifeli olan bir insana mükellef denir. Çoğulu: Mükellefîn'dir. Bak
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vazife vermek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Zor birşey istemek. Bir vazife ileri sürmek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakk'ın, insanları, emir ve nehiyleri üzerine hareket etmeğe vazifelendirmesi
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vergi yüklemek
Teklif
öneri
teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme
teklif
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın insanları, emir ve yasakları üzerine hareket etmeye vazifelendirmesi
teklif
İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri
teklif
İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
teklif
İçten olmayan, resmî davranış
teklifli