tasarlayarak

listen to the pronunciation of tasarlayarak
Türkçe - İngilizce
deliberately
purposely
designing

Tom spent all day designing a website for a new client. - Tom, bütün günü yeni bir müşteri için bir web sitesi tasarlayarak geçirdi.

on purpose
tasarla
{f} designing

Tom spent all day designing a website for a new client. - Tom, bütün günü yeni bir müşteri için bir web sitesi tasarlayarak geçirdi.

When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country. - Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.

tasarla
conceive

I conceived of the plan while I was smoking. - Sigara içerken planı tasarladım.

tasarla
{f} design

This book is designed to teach children how to read. - Bu kitap çocuklara nasıl okuyacağını öğretmek için tasarlandı.

Who designed the White House? - Beyaz Saray'ı kim tasarladı?

tasarla
{f} devise

To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory. - Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.

Sami devised a simple plan to help Layla. - Sami, Leyla'ya yardım etmek için basit bir plan tasarladı.

tasarla
designed

Mayuko designed a dress for herself. - Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.

Who designed the White House? - Beyaz Saray'ı kim tasarladı?

önceden tasarlayarak
premeditatedly
tasarlayarak