Her hair was unkempt.
 - Onun saçı taranmamıştı.
When you surf the web, you may be tracked by websites.
 - Web'de sörf yaptığında web siteleri tarafından izlenebilirsin.
Mary was donor-conceived and is trying to track down her biological father.
 - Mary donör tarafından tasarlanmış ve biyolojik babasını izlemeye çalışıyordu.
I have to be honest. I was a little bit nervous the first time I had an MRI scan.
 - Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.
As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
 - Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
Sami scoured the Internet to find more information about that.
 - Sami o konuda daha fazla bilgi bulmak için İnternet'i taradı.
I have to comb my hair.
 - Saçımı taramak zorundayım.
The following day, Sophie combed and dressed her doll because her friends were coming over.
 - Ertesi gün, Sophie oyuncak bebeğini taradı ve giydirdi çünkü arkadaşları geliyorlardı.
Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
 - Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
The harp of Tara swells.