related through one common grandparent or ancestor rather than two

listen to the pronunciation of related through one common grandparent or ancestor rather than two
İngilizce - Türkçe

related through one common grandparent or ancestor rather than two teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

half
ara

Dr. Svensen konuyu öyle geniş bir şekilde araştırdı ki onun kaynakçası kitabının yarı ağırlığını oluşturuyor. - Dr. Svensen researched the issue so extensively that his bibliography makes up half the weight of his book.

Senin evinin ve benimkinin arasında orta noktada buluşalım. - Let's meet halfway between your house and mine.

half
(pul/içecek/bilet/vb.) yarım
half
buçuk

İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim. - Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner.

Saat altı buçukta döneceğim. - I'll return at half past six.

half
yarı

Lütfen yarım saat bekle. - Please wait half an hour.

İşini yarıda bırakma. - Don't leave your work half done.

half
{i} yarım

Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı. - He began his meal by drinking half a glass of ale.

Yarım düzine yumurta aldım. - I bought half a dozen eggs.

half
yarımhalf brother üvey erkek karde
half
yarı yarıya

Tom'un dans etmeye başlayacağını yarı yarıya umuyordum. - I half expected Tom to start dancing.

Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı. - Tom folded the piece of paper in half.

half
kısmen

Tom sadece kısmen şaka yapıyordu. - Tom was only half joking.

half
{i} yarım, yarı: Two halves make a whole. İki yarım bir bütün eder. half an apple yarım elma. Half the students have come
half
yarım buçuk yarı
half
{i} devre

Bu araba, motor silindirlerinin yarısını devre dışı bırakabilir. - This car can deactivate half of its engine's cylinders.

half
{ç} halves (hävz)
half
(zarf) yarı, yarı yarıya, hemen hemen, neredeyse
half
{i} yarı saha
half
hemen hemen
İngilizce - İngilizce
half

A half uncle or half aunt or half cousin.

related through one common grandparent or ancestor rather than two

    Heceleme

    re·la·ted through one com·mon grand·par·ent or an·ces·tor rath·er than two

    Türkçe nasıl söylenir

    rileytıd thru hwʌn kämın grämperınt ır änsestır rädhır dhın tu

    Telaffuz

    /rēˈlātəd ˈᴛʜro͞o ˈhwən ˈkämən ˈgramˌperənt ər ˈanˌsestər ˈraᴛʜər ᴛʜən ˈto͞o/ /riːˈleɪtəd ˈθruː ˈhwʌn ˈkɑːmən ˈɡræmˌpɛrənt ɜr ˈænˌsɛstɜr ˈræðɜr ðən ˈtuː/