profitable, able to effect the object

listen to the pronunciation of profitable, able to effect the object
İngilizce - Türkçe

profitable, able to effect the object teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

available
{s} mevcut

Mevcut tek oda iki kişiliktir. - The only room available is a double.

Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu. - There were no tickets available for Friday's performance.

available
müsait

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

Doktor şimdi müsait değil. - The doctor is not available now.

available
{s} var

Bu gece için mevcut bir oda var mı? - Is there a room available for tonight?

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

available
{s} geçerli

Bu teklif beş gün için geçerlidir. - This offer is available for five days.

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir. - Netflix is now available in Europe.

available
{s} hazır

Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız? - Are you available next week for a follow-up interview?

Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız. - We can do nothing but wait for a while until the seats are available.

available
olası
İngilizce - İngilizce
{a} available