Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
- However hard you may study, you can't master English in a year or so.
Neden altı civarında uğramıyorsun?
- Why don't you come over around six or so?
Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
- I still have an hour or so before my next appointment.
Yaklaşık yirmi dakika içinde döneceğim.
- I'll be back in twenty minutes or so.
Son treni kaçırırsak ne yapacağız? Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin?
- What will we do if we miss the last train? How about waiting until morning at an internet café or somewhere else?
Bire karşı on bir saate kadar hava açılacak.
- Ten to one it'll clear up in an hour or so.
Aptal ya da falan olduğumu düşünüyor musun?
- Do you think I'm stupid or something?
Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
- I'll fix a sandwich or something for your lunch.
It was about half full or so.