midem teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- mide
- stomach
Your stomach won't be full from promises.
-Miden sözlerden dolu olmayacaktır.
My stomach is clenched with hunger.
-Midem açlıktan yapıştı.
- midem bulandı
- my gorge rose
- midem bulanıyor
- I have an upset stomach
- midem bulanıyor
- I feel sick
- midem bulanıyor
- my stomach turns
- midem bulanıyor
- I feel like throwing up
- midem kalktı
- my gorge rose
- mide
- {i} belly
You shouldn't have your eyes bigger than your belly.
-Gözlerin midenden daha büyük olmamalı.
A man with a full belly thinks no one is hungry.
-Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- mide
- gastric
Tom was diagnosed with gastric cancer.
-Tom'a mide kanseri tanısı kondu.
He died of gastric cancer.
-O, mide kanserinden öldü.
- mide
- man
No man can be a patriot on an empty stomach.
-Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.
The way to a man's heart is through his stomach.
-Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
- mide
- (Hayvan Bilim, Zooloji) gigerium
- mide
- (Hayvan Bilim, Zooloji) gastric mill
- mide
- (Denizbilim) gaster
- mide
- domestic
- mide
- (Argo) breadbasket
- mide
- pyrosis
- mide
- (Hayvan Bilim, Zooloji) ventriculus
- mide
- tummy
- mide
- bread basket
- mide
- entero-
- Mide
- (Tıp) gastear
- mide
- gizzard
- mide
- stomach, tummy; gastric
- mide
- (hayvan) craw
- mide
- inner man
- mide
- tum
I got a stomach tumor and had to have it operated on.
-Bir mide tümörüm vardı ve onu ameliyat ettirmek zorunda kaldım.
- mide
- maw
- mide
- inside
- mide
- bread
İlgili Terimler
midem teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Mide
- göden
- Mide
- kursak
- Mide
- işkembe
- Mide
- karın
- Mide
- (Osmanlı Dönemi) HAVSALA
- Mide
- maade
- mide
- Ufak, parça
- mide
- Sindirim sisteminin en önemli organı
- mide
- Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası
- mide
- Karın, karın bölgesi
- mide
- Yemek yeme isteği