Lütfen ne zaman isterseniz içeri gelip sergimize bir göz atmak için tereddüt etmeyin.
- Please do feel free to come in and take a look at our exhibition anytime.
Eve bir göz atmak için gideceğim.
- I will go and take a look at the house.
Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
- As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.
Meg bile bana bakmadı.
- Meg didn't even look at me.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
... Here, I've looked at the dots and dialogue, and I've ...
... I'M JUST SO SICK AND TIRED OF BEING LOOKED AT AS JUST ANOTHER PRETTY FACE. ...